Genel seçimlerin ardından yapılan yerel seçimler, iktidar partisi açısından önem kazanmaktadır. Yerel seçimlere, iktidar partisi ya da partileri biraz daha önde başlamaktadır. Şüphesiz iktidar partisi ya da partilerinin yaptıkları hükümet çalışmalarının olumlu ya da olumsuz yönleri mahalli idarelerdeki seçimlere olumlu ya da olumsuz yansımaktadır. Buradan hareketle, genel seçim sonrasında yapılan yerel seçimler iktidarın güven oylaması anlamı da taşımaktadır. Bu bağlamda yerel seçimler ulusal siyasi atmosferin etkisi altında kalmaktadır. Geçmiş yerel seçimlerde olduğu gibi bu yerel seçimler de ulusal siyasetin etkisi altında yürümüştür.
Siyaset, amaç olarak hedeflenene ulaşma ise, hedeflenene ulaşmak araç ve yöntemlerin propagandanın da tam anlamıyla ve doğru bir şekilde kullanılması ile mümkündür. Propagandanın argümanları aynı zamanda siyasetin de argümanlarıdır. Siyaset, propagandadan bağımsız olarak yürütülemez. Siyasi propaganda, siyasetin hedefine ulaşmasına aracılık etmekte, katkı sunmaktadır. Propaganda sayesinde bazı araçlar anlam kazanmaktadır. Örneğin başlı başına bir gazete, TV, internet kısıtlı bir anlam ifade ederken, propaganda sayesinde bu materyaller siyasette farklı ve değerli anlamlar kazanır. Propaganda ve siyaset arasında iç içe geçmiş bir durum ve birbirlerinden etkilenme ve birbirlerini etkileme söz konusudur.
Türk siyasetinde tercihlerin belirlenmesinde en önemli faktörlerden biri hiç şüphesiz en güçlü olan partilerin durumudur. Türkiye’de seçmen gerek genelde gerekse yerelde en güçlü iki veya biraz daha fazla parti arasında tercihe gitmektedir. Bu anlamda her ne kadar başka partiyi tutuyor ya da üyesi bulunuyorsa da en güçlü gördüğü birkaç parti içinde kendisine en yakın gördüğü partiyi tercih etmektedir. Bunun başlıca sebebi bağlı bulunduğu parti eğer güçsüzse oyların heba olmaması ya da hiç benimsemediği bir partinin iktidar olmasını istememesidir. Bu anlamda 31 Mart yerel seçimlerinde yarış iktidarda bulunan AK Parti, ana muhalefette bulunan CHP ve muhalefet partisi olan MHP ve İYİ Parti arasında geçmiştir.
Seçmen belediye başkanının kendi siyasi fikrine sahip olup olmadığı kadar kendisine ne kadar faydalı olabileceğine de bakmıştır.
Seçmen “vatandaşın işini görebilecek ve engel çıkarmayacak bir belediye başkanı”nı çok daha fazla tasvip etmiştir. Bu yerel seçimler de bunu göstermiştir. Antalya tercihini yapmıştır.
