Seçimler için son 2 güne girdik..

Bugün Antalya’nın bütün başkan ve meclis üyesi adaylarına, “Antalya’nın özelliğini” bir kez daha hatırlatarak, dikkatlerini buna yoğunlaştırmalarını isteyeceğim, bu bir..

İkincisi; Antalyalı seçmenlere de şu uyarıyı yapmak zorundayım:

Oy vereceğiniz partilerin adaylarına, programlarına ve projelerine iyi bakın..

Bir partinin adına değil, o partinin adayına ve Antalya’ya ile ülkemize ne vereceğine bakın, “sınırsız” vaadlerine kanmayın..

Çünkü, vereceğiniz oyla, “kendi geleceğinizi” belirleyeceksiniz..

Önce bilene de bilmeyene de “Antalya’nın konumunu” hatırlatmak istiyorum..

Çünkü, “bunu anlamak” çok önemli..

Antalya, tam anlamıyla bir ‘turizm” kenti..

Evet, belki bir de “tarım” tarafı var, ama bu bile büyük oranda turizme endeksli..

Turizmi çıkarırsanız, Antalya’nın herhangi bir sahil kasabasından farkı kalmaz..

Bu nedenle..

Bütün adaylarımız ve seçmenlerimiz bu gerçeği bilerek hareket etmek zorundadır..

Peki “turizm” nedir?

Turizm, bugün bütün dünya ülkelerinde “gelir kaynaklarının” en önemli bölümünü sağlayan “altın yumurtlayan tavuk”tur..

İşte Antalya’nın önemi de burada..

Türkiye’ye gelen turistlerin –neredeyse- yarısı Antalya’ya gelmektedir..

Hal böyle olunca..

Antalya oldukça “özel bir kent” niteliği taşımaktadır..

Yatırımlar özel olarak planlanmalı, projeler bu özellik göz önünde bulundurularak üretilmelidir..

Böylesine “özel” olması gereken yatırım ve projeleri yürütecek kişilerin de “özel”, yani işi bilen kişiler olması şarttır..

Seçmen de, siyasi parti yöneticileri de, adaylar da kendilerini buna göre ayarlamalıdır..

Adaylara söyleyecek çok sözüm var..

Bugüne kadar çok vaadlerde bulundular..

Ama, başta “Kent içi trafik sorunu” olmak üzere, otopark-toplu ulaşım gibi bu kentin olmazsa olmazları konusuna bir türlü çözüm getiremediler..

Getirecek olanın da bir daha seçilmesine imkan vermediler..

Antalya’yı “özel kent” statüsüne sokamadılar..

Vergilerin Antalya’ya ödenmesini sağlayamadılar..

Kent içinde “cazibe alanları” oluşturup, turisti kent içine çekemediler..

Demiryolunu ve hızlı treni Antalya’ya kadar getiremediler..

5 yıldızlı tesislerin çevrelerini iki yıldızlı hale bile getiremediler..

Antalya’yı bir “Havza Planı” içine alıp, gerçek bir turizm merkezi olabilmesini sağlayamadılar..

Vesaire vesaire..

Dikkat ediyorum, şimdi yine hemen hemen aynı konularda yine vaad üstüne vaade bulunuyorlar..

Hiçbirinin ayakları yere basmıyor..

Vaadlerini nasıl, hangi kaynakla ve ne zaman yapacaklarını Menderes Türel dışında hiçbiri söylemiyor..

Oysa, seçmen için bütün bunlar dikkat edilecek konulardır..

Ayrıca..

Artık Antalya bir “bütün” olarak Büyükşehir’den yönetileceği için, kim seçilirse seçilsin, şu konuları da göz ardı etmesin..

* “Herşey Dahil Sistemi” yerel yönetimlerce denetlenmelidir..

* Turizmde tanıtıma daha çok önem verilmesi konusunda imkanlar yaratılmalıdır..

* Kent Parkları-meydanlar ve Kaleiçi restorasyon projeleri hayata geçirilmeli, yeni cazibe merkezleri oluşturulmalıdır..

* Antalya’da sağlık turizmi geliştirilmeli, yeni devlet ya da belediye hastaneleri kurulmalıdır..

* Antalya tarımına ürün işleme, kalite geliştirme, tanıtım ve ulaşım desteği sağlanmalıdır..

* Antalya’nın yerleşimi kuzeye yönlendirilmeli, iç kesimlerde cazibe merkezleri planlanmalıdır..

*- Avrupa’da oynayabilecek bir futbol ve basketbol takımı oluşması için öncülük etmelidir..

Seçmen de, bütün bunları yapabilecek kapasitede olanı işbaşına getirmelidir..

Antalya’nın geleceği açısından..

Bütün bu yazdıklarım, umarım dikkate alınır..