Orda bir köy var, uzakta.

O köy bizim köyümüzdür.

Gezmesek de, tozmasak da

O köy bizim köyümüzdür diye başlıyor şiir ve:

Orda bir ses var, uzakta.

O ses bizim sesimizdir.

Duymasak da, tınmasak da

O ses bizim sesimizdi diye devam ediyor.

Şiiri Antalyaspor’a da uyarlayabiliriz.

Burada bir takım var, yakınımızda.

O takım bizim takımımızdır.

Maçlarına gitmesek de, desteklemesek de.

Burada bir çığlık var, yakınımızda.

O çığlık Antalyaspor çığlığıdır.

Duymasak da, tınmasak da.

Antalyaspor’un futboldan sonra hentbolda da Süper Lig’de mücadele eden bir takımı var. Ancak bunu birçok kişi bilmiyor. Ya da biliyor da görmezden geliyor.

Bu takım, şiirde ifade edildiği gibi bizim takımımız. Her ne kadar kulağımızı tıkasak da bizim takımımız.

Bilmeyenler için söyleyeyim.

Antalyaspor, yokluk içinde, ligin en düşük bütçeli kadrosuyla var olma savaşı veriyor.

Hentbol Sorumlusu Hakan İrban, yürekli oyuncular, vefakar hocalar ve bir avuç taraftarın desteğiyle Antalya’nın adını duyurma çabasında. Elinden gelenin en iyisini de yaptı, yapıyor. Ligin ikinci yarısında ortaya koyduğu performansla play off’a göz kırpmaya başladı. Az bir destekle bu hedefine ulaşması mümkün. O halde gelin hemen yanı başımızdaki, sesini duymazdan geldiğimiz Antalyaspor’umuza sahip çıkalım. Bunun için Göztepe maçı bir fırsat. Yarın Göztepe ile adeta final niteliğinde bir maça çıkacak Antalyaspor. Bunun için de destek şart. O desteği de sağlamak zor olmazsa gerek.