Antalyaspor milli maç arasından sonraki rallide galibiyete hasret kaldı. Özellikle takımın önemli bir parçası kaptan Hakan Özmert olmadan hiçbir maç iyi netice vermedi. Kısaca takımdaki oyun ritmi bozuldu ve her bir öncekine göre kötü performansları beraberinde getiriyor. Üstelik ana iskeleti oluşturan diğer oyuncuların cezalı ve sakatlığı da takımın gidişatını olumsuz etkiledi. Gaziantep ve Malatya karşısında hiç değilse mücadele ortaya koyan bir ekip vardı ama son şampiyonun maç trafiği de göz önünde bulundurulursa sanki hafta içi maça çıkan Antalyasporlu futbolculardı. Nitekim rakibe karşı atılan gol dışında hiçbir etkinlik gösterilemedi.
Başkan, yönetim, oyuncular ve teknik ekip galibiyet ruhunu ortaya koymak için bir araya gelip yeni tedbirler ve yaklaşımlar geliştirmelidir. Geçilen haftalarda saha dışı olaylara odaklanmak yerine daha çok takımın kazanma ve mücadele isteğine yoğunlaşmalıdır. Görüyoruz ki geçen haftalardaki sinerji kaybolmuş, oyuncuların modunda uyumsuzluk gözlemleniyor. Profesyonel bakış açısı kaybolmuş, zeka ve beceri yoksunluğunda oynanan maçların tadı tuzu yok. Yöneticiler saha dışındaki olaylar yerine daha çok takımı motive edecek atılımlara kafa yormalıdır. Yaş ortalaması itibariyle böylesine genç beyinlerin daha profesyonel adımlar atması bekleniyor. Öyle ki önce takımdaki huzursuzlukları ortadan kaldırılmalı ve takım olarak sahada arzu edileni ortaya koyulmalıdır. Burada teknik ekip ve yönetim arasında alfa oyuncuların yaşam tarzları adına sorunlar baş gösterse de asıl dikkat edilmesi gereken tecrübe ile dinamik entegrasyonu olmalıdır. Belli düzeyde yer alan oyuncu ile diğerleri kendi eşit seviyede görüyorsa orada bazı problemler oluşabilir. Podolski ve Nuri gibi futbol dünyasına önemli katkılarda bulunan profesyonel karakterlerden ne hikmetse diğerleri istifade edemiyorlar. Oyun şemasında iki tane oyunun farklı yönlerini oynayan oyuncun var ama teknik ekibin yetersizliği midir yoksa oyuncuların isteksizliğinden midir ligin başındaki sinerji kaybolmuş. Çoğu takımın rüyasında görebileceği iki karakteri ya biz gözümüzde büyütüyoruz ya da onlara göre oyun planı kurmaktan uzak bulunuyorlar. Halbuki söz konusu modelde birçok kulüp kendi içinde değerli oyuncular barındırıyor. Son örneklerini Gaziantep ve Malatya maçlarında tanık olundu. Bazen oyuna sonradan girip bazen de adını telaffuz etmekte zorlanılan futbolcular maç kazandırıyor. Böyle bir ekip oluşturmak çok zor olmasa gerek…
Antalyaspor deneyimli oyuncuların yanı sıra daha çok kendi oyuncu geliştirme ve yetiştirme sistemini geliştirmelidir. Özellikle Bünyamin, Bahadır, Gökdeniz ve Doğukan gibi yeteneklerden takıma daha çok katkı beklenmektedir. Süreyse süre, sorumluluk ise sorumluluk Antalyaspor bu konuda hep esnek oldu ama gereken geri dönüşleri almakta zorlanıyor.
Sporla kalın.