Bugün 24 Temmuz Basın Bayramı. Basın Bayramı veya Gazeteciler ve Basın Bayramı, tarihi konusunda üzerinde anlaşmazlık bulunsa da Türkiye’de Türk basınında sansürün kaldırılmasının yıl dönümü olarak her yıl 24 Temmuz tarihinde kutlanan önemli bir gündür. 10 Haziran 1946 yılında kurulan Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, bir basın günü oluşturmayı planlamıştır. Türkiye’de ilk gazetenin çıkış tarihine göre düzenlenmesi planlanan bu güne “Basın Bayramı” adı verilecektir. Ancak ilk gazete konusunda çeşitli görüşler bulunduğundan dolayı bir görüş birliği sağlanamamış, daha sonra Falih Rıfkı Atay tarafından bayramın her yıl 24 Temmuz tarihinde kutlanılması fikri ortaya atılmış ve kabul edilmiştir. 24 Temmuz’un sansüre karşı büyük direnişin yıl dönümü olduğunu hatırlatan Antalya Gazeteciler Cemiyeti Genel Sekreteri Haşmet Öyken, “Gazetecilik belki de tarihin en güç döneminden geçiyor, ayakta kalma adına zorlu bir sınav veriyor tüm bu zorluklara rağmen basın sektöründe yıllardır dile getirdiğimiz mesleki düzenlemeler, ekonomik sıkıntılara çare olabilecek formüller görmezlikten geliniyor. Artık herkesin üzerine düşen görevi yapma zamanı gelmiştir. Gelecek 24 Temmuzların çok sesli çağdaş bir toplumun bayramı olarak kutlanmasını diliyoruz” açıklamasında bulundu.  Gazetecilik mesleği zor, aynı zamanda da fedakarlık isteyen bir meslektir. Fakat son yıllarda medya sektöründe çalışanlara karşı yoğun bir tepki söz konusudur. Bu tepkiler gazetecilere hakaretlere, saldırılara kadar gitmektedir. Yerel medya çalışanları da, sigortanın olmamasından dolayı, her an işlerini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıyadır. Gazetelerin içerisindeki hiyerarşik sorunlar, alaylı-mektepli çatışması da yerel basının gelişimini engellemektedir. Genç gazetecilerin yerel basında çalışmaması ya da çalıştırılmak istenmemesi nitelikli gazetecilerin var olmasını engelleyebilmektedir. Mali sıkıntılar içinde bulunmayan yaygın basın kuruluşlarının bir kısmı, bölge ekleri çıkarmaktadırlar. Bazıları ise gazetenin içinde, bölge sayfaları yayınlamaktadır. Bu durum yerel basının olumsuz etkilenmesine sebep olmuştur. Ekonomik nedenlerden dolayı, dağıtım, içerik bakımından sorunlar yaşayan yerel basın, yaygın basının bölge ekleri ile rekabet durumundadır. Çünkü yaygın basının gazetesini alan yerel bir okuyucu çok sayıda ek ile birlikte hem ülke genelinden hem de bulunduğu bölgeden haber alabilmektedir. Bu imkanı yerel basın veremez. Bu yüzden yerel basın okuyucu kaybetmektedir. Ülkemizde sadece yerel değil, basının tamamının sorunları çözüm beklemektedir. Sorunların çözüme kavuşturulamamasının temel nedeni ise bana göre özetle siyasidir. Ne demek istediğimi anlayan anlamıştır. Her bir basın kuruluşuna ‘A, B, C, D, E siyasetenin destekçisidir’ diye değerlendirme yapmaktan vazgeçilmelidir.