Bu hafta içerisinde gündeme YÖK Başkanı Erol Özvar’a ait olduğu söylenen bir mesaj düştü. Emeklilik yaşının ötelendiğiyle ilgili bu mesaj aynen şöyle:
“Öğretim üyelerinin halihazırda 67 olan emekli yaşıyla ilgili de bir düzenleme planladık. Emeklilik yaşının 72'ye kadar çıkarılabileceğini düşünüyoruz. 72’den de 75’e kadar üniversiteler ile öğretim üyesi arasında hususi bir sözleşmeyle 75’e kadar da uzatılabileceği kanaatini taşıyoruz. Bundan sonrası Meclisimizin vereceği kararla şekillenecektir.”
Yani zorunlu olan emekli yaşı 67’den 72’ye oradan da üniversiteler ile öğretim üyesi arasında hususi bir sözleşmeyle 75’e kadar da uzatılabileceğinden bahsediliyor. Sosyal medyadan, bazı öğretim üyelerinin paylaşımlarından anladığım kadarıyla karşı çıkanlar çoğunlukta.
Mevcut durumda üniversitelerimizin birçok sorunu var. Bunları çözmek kaliteye fersah fersah yükseltecekken neden emeklilik yaşı yükseltiliyor?
Ben de emeklilik yaşının uzatılmasına hayır diyorum. Hatta ilave ediyorum: “Asada emekliliğe hayır!” diyorum. Bu görüşümün pek çok dayanağı var. Aşağıda sıralamaya çalışacağım.
1- Üniversitelerde çalışan öğretim üyelerinin yaş ortalaması hızla artıyor. Yaş ortalamasının artması ülkemize hem eğitim, hem de bilgi üretimi konusunda gerekli katkıyı yaptı mı?
2- Yaşlı öğretim üyeleri yerine, gençlerin yolunu açmak üniversitelerimize dinamizm katmaz mı?
3- Son yıllarda uluslararası yayın sayısının arttırılması hedefleniyor. Sayıya endeksli yayını arttırma mevcut yönetimlerin hedefiydi. YÖK Başkanım, böyle olmasını sizler istediniz. Peki en fazla yayın sayısı katkısını gençler mi yaptı, emeklilik zamanı gelenler mi?
4- Profesör ünvanı taşıyan öğretim üyelerini yakın takibe aldınız mı? Neler yapıyorlar? Eğitime katkı mı, proje mi, yayın mı, toplumsal projeler mi? Yoksa hala 20 sene önceki önerilerini gençlere tavsiye olarak mı sunuyorlar? Ya da ofislerine hobi amacıyla uğrayıp cay, kahve, borsa takibi vb. işlerle mi uğraşıyorlar?
5- Emekliliğe hızla ilerleyen öğretim üyelerinin teknolojiye yakalama durumları ne durumda? Ben sınav notlarını öğrenci sistemine giremeyenler var olduğunu biliyorum.
6- Sayın YÖK Başkanım, yaptığı teorik dersin uygulamasını yapamayanlarla ilgili sorunları çözdünüz mü? Ya da bunlardan haberiniz var mı?
7- Araştırma görevlisi kadrosu olmayınca sınavların düzgün yapılamadığı hakkında size bilgi geliyor mu? Hatta hukuki bağlayıcılığı olmayan lisansüstü öğrencilerin sınavlarda görevlendirilmesi sizce uygun mu?
8- Genç araştırmacıların olmadığı bilim dalları nasıl dinamik hale gelecek? Akademinin gençleşmesi gerektiğini ifade etmeniz ve bu konuda sayının arttırılması gerektiğini söylemenizi yeğlerdim.
9- Olmayan ya da az sayıda yüksek lisans ve doktora öğrencileri için kriter üstüne kriter getiriyoruz, bunlara bol miktarda kadro vermeyle ilgili açıklama yapmıyoruz.
10- Araştırma görevlisi kadrosu olmayınca ya da sabit tatmin edici maaş olmayınca en başarılı öğrenciler akademide kalmak istemiyor. Bu önemli bir sorun. Bu konuda nasıl bir planlama var, merak ediyoruz.
11- Öğretim üyelerinin maaş problemi var YÖK Başkanım. Bu konuda neler yapabiliriz? Yayın yapanlar da dergi ücretlerinden muzdarip. Uluslararası yayın demek paraya ihtiyaç olması demektir.
12- Benim alanımda ülkemiz içerisinde Q1 seviyesinde birkaç dergi var. Bunlarda yayın yapalım diyoruz, editör incelemeden geri gönderiyor. Ancak eş-dost ve yeniden görevlendirme yapılacaklar şanslı. Bu konuları biliyor musunuz?
13- Akademi dünyasının projelendirme konusunda sorunları var. Onlara çözüm önerileri geliştirdiniz mi?
14- Öncelikli alanlar diye (bence de öncelikli olmalı) sükseli kelimelerle tanıtımı yapılan alanlarda yurt dışı eğitim almışlar, ülkemizin üniversitelerinde mi yoksa, adresleri mi üniversitelerde? Bunları eğitim-öğretime nasıl dahil edebiliriz? Ya da bunların bir hegemonya alanı var mı? Ya da kimleri temsilen?
15- Sayın YÖK Başkanım, sizin aldığınız bu karar Meclis’ten geçince bilim adamı olmak isteyen akıllı genç beyinler ne yapsınlar? Ne önerirsiniz? Örneğin yurt dışına mı gitsinler, özel sektöre mi?
16- Emeklilik yaşı 72 ve daha sonra 75 olacaklara nasıl bir kriter getirdiniz? Örneğin mevcut koşullarda 67 yaşına gelmiş bir öğretim üyemiz yeniden profesör olma kriterini sağlayacak mı?
17- Örneğin aldığı ünvanın kadrosu verilmeyenlere ya da profesör kadrosu verilmeyenlere müdahale ediyor musunuz?
18- Herkes 75 yaşında emekli olmayacak diyebiliriz. Ama ülkemizde bir yolunun bulunduğunu tahmin etmek zor değil.
Sayın YÖK Başkanım, ben de bir öğretim üyesiyim. Ben de geç yaşta emekli olma fırsatından yararlanmak isterim. Bu satırları yazarken amacım size ve yönetiminize muhalefet etmek değil. Derdim, mevcut koşullarda bu kararın ülkemizin yararına olacağını düşünmememdir.
Yukarıda yazdıklarım azdır, yazamadığım çok fazlası var. Eğer yatanları, mevcut halde devlet zararı olanları uyandıramayacaksanız, asada emekliliğe hayır diyorum.