Bir sporcunun çocukluğundan itibaren sporu severek, bilgi donanımı ile doğru çalışma büyümesinin yanı sıra antrenörünün ona yaklaşımı çok önemlidir.
Özellikle de bireysel sporlarda antrenörün bilgi donanımlı kaliteli olmasının yanı sıra yarışmalara katılacak sporcuların seçeceği bireysel dalların saptanmasında tek bir insanın görüşünün dikkate alınması yıllardır sporumuza zarar vermektedir.
Antrenörlerin bu tercihleri kulüplerde, gençlik ve spor il müdürlüklerinin kadrolu antrenörlerince ve milli takım antrenörlerinde yıllardır kanayan bir yara olarak karşımızda duruyor.
Bireysel spor antrenörü bünyesinde bulunan sporcularla bir müsabakaya katılacağı zaman başarısız gözükmemek için o branşın olabildiğince önde bitirebileceği dalları seçtiği yıllarca bilinmektedir.
Cimnastikte, atletizmde, yüzmede, teniste, okçulukta, güreşte ve diğer bireysel sporlarda sorumlu antrenör başarısız gözükmemek kendini o görevde başarılı gibi tutabilmek uğruna yıllarca emek veren çalışan sporcuların dallarında müsabakalara sporcu götürmeyerek kendi yerlerini koruma çabasına giren bazı bireysel spor dalı antrenörleri spora büyük darbe vurmaktalar.
Bireysel spor branşlarında bir başka sıkıntı ise ayni dalda yarışacak sporcu sayısı fazla ise takımı (kulüp, il, milli takım) temsil edecek sporcuyu seçerken sporcunun başarısından ziyade o daldaki sporculardan hangisini kendisine yakın buluyorsa ve bu müsabakalar özelliklede alt yapılarda ise o dalda yarışacak sporcuların hangisinin ailesi ile yakınsa seçimini o sporcuya kullanabiliyor.
Ve bu haksızlığa karşı gelen aileye ve sporcuya karşı daha da bilenerek hareket edebiliyor.
Bu tür bireysel spor antrenörleri bütün bu yanlışları yaparken bağlı bulunduğu kuruma, spor kulübüne ya yanlış bilgi vererek kendisini koruyor ya da o kurumdan, spor kulübü yöneticilerinden bazılarını arkasına aldığı, onlarla yakın bağ kurduğu için buna güvenerek yanlış uygulamalarına devam edebiliyorlar.
O yüzdendir ki yıllardır, bireysel sporların bazı dallarında il, Türkiye ve uluslararası müsabakalarda bazı dallarında yokuz.
Bireysel spor branşı olan kurumların ve spor kulüplerinin yöneticilerinin mutlaka bu yanlış uygulamaları takip ve tespit edebilecek bilgili adaletli ve tüm antrenmanlarda olmaları gerekir.
Bu tür yanlış antrenörler takım sporlarında da var elbet ama bireysel sporlarda daha etkileyici bir haldedir.
Kurumların ve spor kulüplerinin bireysel spor dallarındaki antrenörlerinin yanlışlarını sümen altı etmeleri onları savunmaya geçmeleri sporumuza ve gençlerimize büyük darbe olarak karşımızda durur.
Bireysel spor antrenörlerinin bu tür yanlışlardan uzak olmaları sadece onların bilgileri ve karakterleri ile ilgili değildir. Çalıştıkları kurum ve spor kulübü yöneticilerinin bakış açıları ile ilgilidir.
Sporumuz ve sporcularımız ancak böyle büyük hedeflere varabilir.
Gönlünüz dostluk ve spor dolsun.