Siz ey millet..
Aklınızı ve şuurunuzu mu kaybettiniz?
Milli duygularınızı mı yitirdiniz?
Ülkenizden nefret etmeye mi başladınız?
Dostu-düşmanı ayıramaz hale mi geldiniz?
N’oldu sizlere Allahaşkına?
Nedir bu kadar kin ve nefret?
Dini ya da resmi, bütün bayramlar bu ülkede yaşayan, TC kimliği taşıyan herkesin ortak değerleri değil midir?
Niye birileri birini, birileri diğerini sahiplenmeye kalkıyor?
Niye taraflaşıyorsunuz?
Niye bir kesim bir başka kesimi ötekileştiriyor sürekli?
Cumhuriyet Bayramı kutlamaları gibi, daha birçok konuyu bahane ederek “koltuk kavgası” yapanlara niye alet oluyorsunuz?
Onların yarattığı gerginliklere niye prim veriyorsunuz?
Haydi, biri çıkıp cevap versin de, bitsin şu “bayram kutlama” kabusu..
…
Niye bu noktaya geldiğimizi şöyle bir hatırlayın isterseniz..
…
Cumhuriyet Bayramı, 29 Ekim 2011’de Van depremi gerekçe gösterilerek kutlanmamıştı..
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yayımladığı genelgeyle 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı nedeniyle yapılacak tören geçişi ve kabul töreni faaliyetlerinin yapılmamasını istemişti..
Genelge uyarınca da Valilikler, yürüyüş ve kabul törenlerini iptal etmişti..
Bayramın resmi genelge ile iptal edilmesi, kamuoyunda tepkilere neden olmuştu..
Özellikle “muhalefet” bu tepkileri törpüleyerek, ülkede kutuplaşma ve gerginliği olabildiğince arttırmaya, bu yolla iktidarı yıpratmaya çalışmıştı..
Muhalefet bu yıl, yine “aynı yolu” izliyor..
Toplumun değerlerini kullanarak “prim yapmaya” çalışıyor..
Oysa..
Toplumu bu derece geren ve kutuplaştıran CHP’liler çok iyi biliyor ki..
Bayram törenlerinin iptal edilmesi ilk değil..
CHP’nin eski genel başkanları İnönü ve Ecevit dönemlerinde de, “yaşanan felaketler sonrası” iptaller yaşandı..
Milletimizin her şeyi çok çabuk unuttuğunu bildikleri için, Erdoğan’ın bu genelgesini ve iptalleri “oy avcılığı” için kullanıyorlar..
…
Mantıklı olun..
Hem demokrasiyi savunacaksınız..
Hem de demokrasinin gereklerini yok sayacaksınız..
Hem hukuk devletini savunacaksınız..
Hem de hukuku yok sayıp, yasalara karşı geleceksiniz..
Bununla da yetinmeyecek, “milli değerleri” kullanarak halkı kışkırtacak, TBMM’de yapamadığınız muhalefeti sokaklara taşıyacaksınız..
Ülkede gerginlik yaratıp,insanları kutuplaştıracaksınız..
Hatırlayın, bundan 10 yıl önce de, “bu iktidar Türkiye’yi İran yapacak” diye propaganda yapmıştı bu muhalefet..
Yine yübinlerce insan sokaklara dökülmüştü..
Hani, Türkiye İran mı oldu?
Bu ülkenin bir İran gibi olması mümkün mü?
Cumhuriyet Bayramı’nı kim kaldırabilir, buna kimin gücü yeter?
Muhalefet yine milleti “korku”larla yönlendirip “tepki oyları”yla Meclis’te kapacağı koltuk sayısını arttırmaya çalışıyor..
Bütün amacı bu..
Eğer bu ülkenin geleceğini düşünselerdi, bu kadar gerginlik ve kutuplaşma yaratıp, bu ülke insanlarını birbirine şüpheyle-düşmanca bakar hale getirmezdi..
Yahu bu ülke halkı, bütün bunları göremeyecek kadar körleşti mi?
…
Öte yandan, “fırsatçılar” da bu fırs atı kaçırmıyor..
Eskiden insanları “sağcı-solcu” diye ikiye bölüp savaştırıp ceplerini dolduranlar, şimdi de “Cumhuriyetçi-Dinci” diye bölmeye çalışıyor..
Bir düşünün, böyle bir ortam kimlerin işine gelir?
Bu tuzağı bile göremiyor musunuz?
…
Biz bu ülkede dili, dini, ırkı ne olursa olsun “kardeşçe” yaşamak zorundayız..
Dini ya da resmi, bütün bayramlar bizim ortak değerlerimiz..
Bunu unutmayın yeter..
Bu ülke üzerine hesap yapanların hesabı, ancak böyle bozulur..
Yoksa?
Tanrı Türkiye’yi korusun..
Trend Haberler

Ali Yılmaz gözaltında

Okulu, Kunduz’da rövanşı kaybetti

Antalyaspor, eski oyuncusu Dario Saric’i yeniden kadrosuna kattı

Deniz Servan Narin öldü mü? Arkadaşları ve yakınlarından haber geldi!

Antalya’da belediyeye yönelik 4'üncü dalga 'rüşvet' operasyonu: 17 gözaltı

Ali Yılmaz’ın tüm mal varlığına el konuldu