Turistler seyahatleri sırasında sadece deniz, kum ve güneşi tercih etmeyip, farklı özel ilgi alanlarına da yönelmeyi tercih ediyorlar. Dinlenme, eğlenme, sağlık, din, spor gibi etkenlerin yanında, kültür de insanların turizme katılma nedenleri arasında önemli bir rol oynuyor. Kültür turizmi en fazla gelişme gösteren turizm türleri arasında yer alıyor ve hızla gelişme göstereceği öngörülüyor. Bu bağlamda önemli bir alternatif turizm türü olan kültür turizminin geliştirilmesi, sağlayacağı ekonomik, sosyal ve kültürel açıdan yararlarla büyük önem taşımaktadır. Kültür kavramı, sanat, dil, tarih, din, mimari yapı, yaşam tarzı gibi etkenleri içine alan geniş bir kapsama sahiptir. Turistler kendilerine yabancı olan birçok ülke kültürünü tanıma amacıyla seyahat etmektedirler. Böylece turistler, farklı milletlere ait olan kültürel değerleri yerinde görüp, tanıma fırsatı elde etmektedirler. Kültür turizmi, geliştiği yerlerin tarihi ve kültürel mirasının korunması konusunda etkili olduğu gibi ekonomik açıdan da kazançlar sağlamaktadır. Kültürel varlıklarımızın tanıtımını her platformda yapıyoruz. Fakat yeterli sayıda ziyaret edilmiyor. Antalya’ya tatile gelen milyonlarca yabancı turistin bile bir bölümü geziyor. Gerçeği söylemek gerekirse bizim insanlarımız da tarihi ören yeri ve müzelere fazla ilgi göstermiyor. Tarih ile iç içe olan yöre insanlarına ‘En son ne zaman gezdiniz’ diye soru yöneltilmiş olsa  ‘Okul yıllarımızda öğretmenlerimiz ile gezmiştik’ yanıtını vereceklerdir. Turizmde rakiplerimiz bu tanıtım işini bizden daha iyi yapıyor. 2011 Arap isyanlarından beri sekteye uğrayan ve Covid-19 pandemisi nedeniyle duran turizm sektörünü canlandırmak amacıyla arkeolojik tanıtma seferberliğine giren Mısır, bu kez 2500 yıldan da eskiye ait hiç bozulmamış 100’den fazla lahitten oluşan bir hazine bulduğunu açıkladı. Antik Eserler ve Turizm Bakanı Halid el Anani, bir hazineyle karşı karşıya olduklarını belirterek “Sakkara’nın tüm içeriği henüz ortaya çıkarılmadı. Kazılar halen devam ediyor. Ne zaman bir lahit kuyusu boşaltsak bir diğerine giriş buluyoruz” dedi. Bir başka keşif daha varmış ki onu da Aralık veya yeni yılın ilk ayında açıklayacaklarmış. Öyle bir duyuru yapıyorlar ki yabancı tatilciye ‘onlara gitmeyin bize gelin’ deniliyor. Her yıl arkeolojik kazılarda yeni eserler çıkarıyoruz ama dünyaya duyuramıyoruz. Geçtiğimiz aylarda Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Akdeniz Üniversitesi adına Prof. Dr. Nevzat Çevik başkanlığında yürütülen Myra ve Andriake kazı çalışmalarında, 2000 ile 2200 yıllık, 50’den fazla pişmiş topraktan heykelcik toplu halde bulundu. M.Ö. 1 ve 2. yüzyıla ait, boyaları kısmen korunmuş kadın, erkek, tanrı, tanrıça, koç, atlı süvari ve adak plakaları gibi zengin çeşitlilikteki figürinler, binlerce yıl sonra gün ışığına çıkarılmış oldu. Dünya’ya duyurduk mu? Mesele bu…