Bir dönemin efsanesi Vine… Altı saniyelik videolarla tüm dünyayı güldürmeyi, şaşırtmayı ve bazen de sadece iyi hissettirmeyi başaran o küçük platform. Kapanışının üzerinden yıllar geçti ama etkisi hiçbir zaman tam anlamıyla kaybolmadı. Bugün hâlâ sosyal medyada gördüğümüz birçok kısa video trendi, Vine’ın attığı temellerin üzerine kurulu.

Son haftalarda adından yeniden söz ettiren “diVine” uygulaması işte tam burada devreye giriyor. Vine’ın arşivden çıkan binlerce videosunun gün yüzüne çıkması, eski içerik üreticilerinin hesaplarını doğrulayıp geri dönmesi… Sanki 2014’e kısa bir yolculuk yapıyoruz. Üstelik bu kez nostaljinin gücünü arkasına almış bir platformla.

Elbette zaman değişti. Bugün sosyal medya, yapay zekâ üretimi videoların hakimiyetinde. Filtreler, sahte yüzler, gerçeğe benzeyen ama aslında hiç var olmayan anlar… diVine’ın en büyük iddiası ise tam da buna karşı durmak. “Gerçek” insan yaratıcılığını öne çıkaran, üreticinin bizzat kadraja girdiği bir deneyim sunmak. Kısacası Vine’ın o samimi ruhunu, bugünün dünyasına yeniden taşımaya çalışıyor.

İşin ilginç yanı, bu dönüşün büyük bir gösterişle değil, sessiz sedasız başlamış olması. Bir sabah uyanıp telefonunuza diVine’ı indiriyorsunuz ve karşınıza yıllardır unuttuğunuz o altı saniyelik kahkahalar çıkıyor. Ne bir kampanya, ne büyük bir lansman… Sanki eski bir dost kapınızı çalmış gibi.

Bugün genç kullanıcılar Vine’ı belki hiç deneyimlemedi ama dönemin internet kültürüne ucundan kıyısından mutlaka dokundular. O yüzden bu geri dönüş, sadece eski Vine fenomenlerinin değil, yeni neslin de ilgisini çekecek gibi duruyor.