Kızılarık Barınma Platformu üyeleri, yaşadıkları semtlerinden vakıflar tarafından atılmak istendiklerini öne sürerek Salı Pazarı’nda bir araya geldi ve basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamayı okuyan Engin Akbaba, Antalya'nın en eski mahallelerinden biri olan, geçmişi 150 yıla dayanan mahallenin yok edilmek ve 332 hanede yaşayan insanların sokağa atılmak istendiğini belirtti. Akbaba, “Sadrazam Kuyucu Muratpaşa Bin Abdüsselam Vakfı 15 gündür mahallede yaşayan hak sahibi komşularımıza ecrimisil ve tahliye ihbarnamesi göndermeye başlamıştır. Tebligatları aldığımızda okuduğumuz rakamlar bizi şoke etti. Talep edilen ecrimisil miktarları 2 yıl öncesine göre 100 kat, 200 kat artış yapılmıştı. Dikkat edin, yüzde 200 demiyoruz, 200 kat diyoruz. Bunun amacının ecrimisil toplamak olmadığını biliyorduk. Emin olmak için Vakıflar Bölge Müdürlüğü’ne uğradığımızda birkaç ay önce göreve gelmiş olan müdür yardımcısı Sedat Fertelli, hesaplamaları başında olduğu birimin yaptığını, bu bedellerin arsaların satış bedeli olduğunu, bu bedeli her yıl ecrimisil olarak isteyeceğini belirtti. Böyle bir hesaplama sisteminin akıldışı, vicdana, hukuka ve ahlaka aykırı olduğunu, bu bedeli mahallelinin ödeyemeyeceğini söylediğimizde, ‘Ödemezseniz çıkın arazilerimizden,’ diyerek bir kamu kurumu yöneticisine yakışmayacak düşmanca bir tutum takındı. Biz de bu söz üzerine toplantıyı terk ettik” diye konuştu.
‘Halk için çözüm istiyoruz’
Akbaba, uzun zamandır Kızılarık ve Yeşildere Mahallesi sakinlerinin haklarını alabilmek için verdikleri mücadeleyi şöyle anlattı: “Her yıl satış bedeli kadar ecrimisil istedikleri arsalar, kadimden beri bizim olan, ama tapusu 60 yıl süren davaların sonucunda haksız bir şekilde vakıfların üzerine geçirilmiş arsalardır. Arsaların üzerindeki evler, ağaçlar bizimdir. Kuyucu Muratpaşa'nın bir kök otu, zerrei miskal emeği yoktur buralarda. Örnek verirsek, bir komşumuzun üzerinde kendi yaptığı evi olan, 90 metrekare vakıf arazisine iki yıl önce 1.800 TL ecrimisil bedeli gelmişken bu sene 350 bin TL gelmiştir. Yine 660 metrekare olan bir arsaya iki yıl önce 35 bin TL ecrimisil gelmişken, iki yıl sonra gelen tebligatla iki milyon dört yüz bin lira ecrimisil istenmektedir. Bu mahallelinin bunu ödeyecek gücü bulunmamaktadır. Kendi elleriyle yaptıkları evlerinden 2 bin 400 TL ecrimisil gelen kişiden aylık 200 bin lira ecrimisil bedeli istenmektedir. Vakıfların amacı üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek. Mahalleliyi korkutarak istediği noktaya çekmektir. En iyi bildikleri şey, rant için konut yapıp mahalleliye satma projesini zorla kabul ettirme planının bir parçasıdır. Bunu asla kabul etmeyeceğiz. Rant için değil, halk için bir çözüm istiyoruz.”
‘Mücadelemiz artarak devam edecek’
“1,5 yıl önce Kızılarık Barınma Platformu'nu kurarak sürdürdüğümüz mücadelemizde 4706 sayılı yasanın işletilmesini talep ettik. 4706 sayılı yasa gereğince, vakıflar ile hazine halka satılacak taşınmazları trampa ediyor, trampa edilen taşınmazlar hazineye geçiyor ve hazine de bu taşınmazları hak sahiplerine 5 yıl taksitle satıyor. Bu yasa Türkiye'nin her yerinde ve hatta 500 metre kuzeyimizde kalan Kepez bölgesinde 850 hak sahibi için uygulandı. Antalya'da daha 10-15 yıl geçmişi olmayan mahalleler bu yasadan yararlanarak arazilerine kavuştu. Oysa 150 yıldan aşkın süredir buranın kadim halkı olan bizlere, Kızılarık mahallesine nedense bu yasa ısrarla uygulanmıyor. Bir buçuk yıldır bu yasanın uygulanması için gitmediğimiz kapı kalmadı. Nihayet vakıflar 4706 sayılı yasa gereğince bu senenin Nisan ayında hazineye trampa teklifinde bulundu. Hazine de şu anda trampa edilecek bir taşınmaz araştırması yapıyor. Mahallelinin olmadığı masalarda, mahalleli adına pazarlıklar yapılmasına ve bizim adımıza kararlar alınmasına heyetimiz karşı çıktı. Bunun üzerine Kuyucu Muratpaşa Vakfı, akla, mantığa, ahlaka, vicdana, hukuka aykırı ecrimisil bedellerini mahalleliden talep etmeye başladı. Her yıl bize satmayacağı toprağın satış bedelini istemek gibi akıldışı bir yönteme başvurdu. Mücadelemiz bu gelen ihbarnamelere ve ihbarnameler sonucu oluşan duruma karşı hukuki ve eylemseldir. Hele hele eylemsel mücadelemiz artarak devam edecektir.”