Önceki gün akşam saatlerinden beri Antalya bir haberle çalkalanıyor..
Haber şu:
“Altın Portakal Film Festivali'ni düzenleyen AKSAV yöneticilerinin İstanbul'da birlikte oldukları kadınların otel, içki, yemek ve prezervatif paralarını vakfa fatura ettikleri iddiasıyla dava açıldı..”
…
Konu mahkemede olduğu için, davayı etkileyecek herhangi bir şey yazamam..
Ama..
Ben, işin “adli” yanını değil, “etik” yanını biraz deşeceğim izninizle..
Önce şunu söyleyeyim..
Bunu sulandırmak, gayet normal bir olaymış gibi yansıtmak, hatta gündem değiştirmek için alelacele basın bültenleri hazırlayarak dikkati başka taraflara çekmek isteyenler var..
Bunların başını da Büyükşehir Başkanı Mustafa Akaydın ile CHP İl Başkanı Devrim Kök çekiyor..
Şimdi buna biraz açıklık getirelim..
…
Antalya Kültür ve Sanat Vakfı (AKSAV), bugüne kadar hep belediye başkanlarının “emrinde” olmuştur..
Antalya Büyükşehir olduktan sonra da bu emir komuta zincirinin başında “Büyükşehir Başkanları” olmuştur..
AKSAV’ın tek görevi, Antalya Altın Portakal Film Festivali’ni düzenlemek..
Bildiğiniz gibi, bu festival de hep Büyükşehir’in işi olarak görülmüştür..
Bakmayın Vakıf’ta yapılan seçimlere falan..
Yöneticilerini bile Büyükşehir başkanı belirler..
Festival bütçelerinin, hazırlıklarının ve çalışmaların altında hep Büyükşehir Belediyesi’nin imzası vardır..
Hal böyleyken..
Akaydın; AKSAV’da görevli 3 yönetici hakkında kişisel harcamalarını vakfa fatura ettikleri suçlamasıyla dava açılmasını değerlendirirken, "eğer suç varsa cezalısı da olacaktır" diyerek, topu o üç kişiye atmıştır..
Bu açıklamayı “etik” bulmak mümkün mü?
…
Aslında bir de “itiraf”ı var..
Konudan birkaç aydır haberi olduğunu söylüyor..
“Yetkisi yokmuş, ama yine de denetlettirmiş”(miş)..
“Madem yetkin yok, niye denetlettirdin?
Madem olaydan haberin var, niye bunu yargıya intikal ettirmedin?
Bunlar, olayın “siyasi ve etik sorumluluğu”ndan kurtulmak için yapılan açıklamalardır..
Ortada, milletin parasıyla yapıldığı öne sürülen vahim bir iddia var.
Bunu kim çözecek?
Elbette yargı çözecek..
Nitekim, Vatan’ın haberinde, “Akaydın’ın konuyu incelettirmek için gönderdiği kişinin de, yemlenip, hovardalık ettirilip sonra da tehditle susturulduğu” ifade ediliyor..
Demek ki, adli makamlar olmazsa, bu konu açıklığa kavuşamaz..
Bunu bildiği halde Akaydın, olayın basına sızmasından rahatsızlık duyuyor..
Niye acaba?
…
Akaydın diyor ki:
“Bir yanlışlık varsa halının altına süpürme gibi bir huyum yoktur, daima üzerine giderim..”
Böyle diyor, ama konuyu basına sızdırana da kızıyor..
“Olayın basına servis edilmesini hiç etik bulmadım.. Normalde gizli kalması gereken bir konu basına servis edilmiş..”
Hani bir yanlışlık varsa, halının altına süpürme huyu yoktu?
…
Rektörlüğü döneminde de, Üniversite’nin üst düzey bir yetkilisinin bir kadın memura yaptığı cinsel taciz olayı, o yöneticinin sekreterinin ifadesine rağmen olay adli makamlara gönderilmemiş, Akaydın tarafından uydurma bir soruşturma ile örtbas edilmişti..
Sonra da o kişiyi Büyükşehir’e taşıdı..
O konunun ifade tutanakları ve olayın ayrıntılarının belgesi bende var, isteyen olursa veririm..
Yani..
Akaydın, -aslında- işine gelmediği olayları halının altına süpürmeyi seviyor..
…
Ayrıca..
Dün AKSAV olayı Antalya’ya yayılınca, devreye CHP İl başkanı Devrim Kök de giriverdi..
“Hamisi” Akaydın’ın yükünü hafifletmek için alelacele bir basın bülteni hazırlayarak, son günlerin tartışılan konularından biri olan TOKİ-Kepez olayını Ak Parti’lilere soru olarak basına servis etti..
Güya, milletin dikkatini başka yöne çevirecekti..
-Galiba- tutmadı..
AKSAV’daki olayda adı geçenlerin suçlu ya da suçsuz oldukları mahkeme tarafından ortaya çıkarılacak..
Ama..
Akaydın, “siyasi ve etik olarak” bu işten kendini bu kadar kolay kurtaramaz, kurtarmamalıdır..
Çünkü..
Bu olaydan Kültür Daire Başkanı’yla birlikte, o kişileri görevlendiren biri olarak bizzat Akaydın da sorumludur..
Trend Haberler

Antalya’da EDS'lerin devreye gireceği tarih belli oldu

Ali Yılmaz sessizliğini bozdu: ‘İş birliği olsaydı davalık olmazdım’

Manavgat Şelalesi’nde şaşırtan görüntü!

Antalyaspor’dan flaş hamle: Mathew Ryan’a resmi teklif

Ataberk Dadakdeniz bu kez Ankara yolcusu

Kırtasiyeler Kepez’den