Millet Ak Parti’ye verdiği destek ile Türkiye genelinde kesin bir zafer kazandırdı. Antalya’da da birinci parti yaparak, son yerel seçimlerin ardından yaşanan pişmanlığın boyutunu da tartışmasız bir biçimde ortaya koydu. Beklenen bir sonuçtu, benim için hiçbir sürpriz yoktu.
Sonuçların Türkiye geneli ile ilgili çok yazan, çok çizen olacak. Ben bu kentin bir gazetecisi olarak meseleye Antalya açısından bakmak istiyorum.
29 Mart yerel seçimlerinden sonraki süreçte çok yazdık, çok anlatmaya çalıştık. Ancak oturup bu yazdıklarımızı düşünmesi gerekenler, “Hazmedemedi” dedi. Uyardık, ama onlar uyardıkça bizi düşman belledi. Gün geldi, ortaya yeniden sandıklar konuldu. Millet o sandıklara gidip, kimin haklı olduğunu gösterdi.
12 Haziran seçimleri ile ilgili takvim başladığında, özellikle CHP’nin “Milletvekili aday listesi”nin ciddi sıkıntılar yaratacağını yazdık. Bunları yazarken, nabız konusunda en önemli kaynaklarımız yine CHP’nin vefakar üyeleriydi. Onlar bizim gerçekleri yazdığımızı biliyordu, onlar bize katıldıklarını söylüyordu. Ancak CHP’nin bir kesimi yine bizi düşman belledi. Sonuç, kimin haklı olduğunu gösterdi.
İki buçuk yıldır Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin işi işler yapmadığını yazdık, dilimiz döndüğünce söyledik ve bunun bir faturası olacağını dile getirdik. Bu tepkileri hep milletten alıp, bunu yansıttık. Ama birileri yine anlamadı yada anlamak istemedi. Sonuç, dün ortaya çıktı. Milletin iradesiyle dalga geçenler, umarım dün itibariyle dersini almıştır.
Ak Parti Antalya’da birinci olarak, kesinlikle bir zafer kazandı. Bu zaferin habercisi bir çok neden vardı. Bunların tümünü anlattık. Anlayan anladı, birileri yine bize küfür etti. Sonuç dün ortaya çıktı.
Neydi bu zaferin habercisi?
En önemli neden, yerel seçimlerde birazda rahatlıktan çok dinamik çalışmayan Ak Parti teşkilatlarının, seçime müthiş derecede asılması, gece, gündüz durmadan çalışmasıydıki bu çalışmalar 2009 yerel seçimlerinden hemen sonra başlamıştı. Yerel seçimlerden sonra yeniden İl Başkanı seçilen ve dün itibariyle artık Milletvekili olan Hüseyin Samani’nin başlattığı çalışmalar, genç ve umut vaad eden İl Başkanı Mustafa Köse’nin işbaşına gelmesiyle tavan yaptı. Köse ilk seçiminde rüştünü ispat edip, gelecekte daha iyi işler başaracağını da göstermiş oldu.
Ak Parti’nin tüm üyeleri bu seçimde seferber olup, partilerini Antalya halkına iyi anlattı. Ak Parti belki bu şehirde büyük projeler açıklamadı ama o projeler vardı ve millet bunu iyi biliyordu. Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü başta olmak üzere, Ak Parti’li belediye başkanları hiç kuşkusuz son yerel seçimlerin ardından gösterdikleri performans ile bu başarıda katkı sahibi oldu. Partisine geri dönen Döşemealtı Belediye Başkanı Nurettin Tursun’da bunlardan biriydi. Antalya genelinde tüm teşkilatlar ve belediye başkanları iyi bir performans gösterdi.
Ak Parti, Antalya’da gösterdiği aday listesi ile zaten bu sonucu neredeyse garantilemişti. Çünkü Listenin başında Türkiye siyasetinin en önemli isimlerinden Vecdi Gönül vardı. Hemen arkasında Antalya’nın gururu olan Avrupa Konseyi Parlementerler Meclisi Başkanı Mevlüt Çavuşoğlu vardıki, Çavuşoğlu “Alanya sınırları”nı çoktan aşmış ve tüm Antalya’nın benimsediği bir isim olmuştu. Kuşkusuz bu seçimin yıldızı, halkın tüm anketlerde aday olarak görmek istediği ve inanılmaz bir seçim temposu ile çalışan Menderes Türel oldu. Hem partide heyecan yarattı, hem de Antalya genelinde. Zaten sonuç bunu tartışmasız bir biçimde gösterdi.
Bu yazıyı hazırladığım saatlerde Ak Parti’den Sadık Badak, Hüseyin Samani ve Gökçen Enç’te meclise gitmeyi garantilemiş görünüyordu. Samani ve Enç’te, yıllardır bu partide yaptıkları çalışmalar ile başarının iki önemli aktörü oldular. Badak zaten birinci dönemdeki başarılarıyla, ikinci dönemin garantisini vermiş bir isimdi. Listenin geriye kalan isimleri de kuşkusuz çok önemliydi. Ancak gidemediler. Bence bu isimlerin tamamı bu millete hizmet yolunda bir şekilde değerlendirilmelidir. Yarın yorumlamaya devam edeceğim. Sonuçlar ülkemiz, Antalyamız için hayırlı olsun.