Bu yazıyı öğlen saatlerinde, yani seçim sonuçlarını bilmeden yazıyorum..
Bugün fazla uzatmayacağım..
Oylarımızı kullandık ve önümüzdeki 4 yıl için milletvekillerimizi seçtik..
Üslubu çok bozuk lider atışmalarını..
“Benim partim senin partini döver” anlayışını..
Yolsuzluk suçlamalarına boğulmuş siyaseti..
Ve..
“Parti gömleğine sıkışmış” hizmet anlayışını..
Artık bir kenara atmak zorundayız..

Hangisi iktidar olursa olsun..
Bu ülkenin partisidir..
Kim seçilirse seçilsin..
Bu ülkenin milletvekilidir..
Hepsi..
Bu ülke ve halkı için elinden gelenin en iyisini yapmak için çalışmak, üretmek zorundadır..
İktidar iktidarlığını bilecek..
“Üste çıktım, mühür bende” diye şımarmayacak..
Muhalefet muhalefetliğini bilecek..
İktidarı “millet adına” denetleyecek, uyaracak, “doğru hizmet” konusunda yardımcı olacak..

Artık 60 küsür yıldır alışageldiğimiz “Türk usulü siyaset”i bir kenara bırakmak zorundayız..
Çünkü..
Bu seçimin bir “kader seçimi” olduğunu hepimiz biliyoruz..
Anayasa sivilleşecek..
Yönetim sistemi (başkanlık-yarı başkanlık gibi) tartışılacak..
Bakanlıkların “icra biçimi” yeniden kurulacak..
Bu ülkede “tepeden tırnağa” bütün taşlar yerinden oynayacak..
Yani..
Türkiye Cumhuriyeti yeniden şekillenecek..
Bu nedenle..
Siyasetçilerimiz muhalefetteyken iktidara “tu-kaka” demeyecek, iktidara gelince de “muhalefette eleştirdiklerini” kendileri yapmayacak..
Bugüne kadar yaptığı gibi..
Parti ya da kendi menfaatini, bu ülkenin menfaatlerinin önüne geçirmeyecek..
Akıllı olacaklar, akılcı siyaset yapacaklar..

Millet, artık eski siyaseti yemiyor..
Bilesiniz..
“Akılcı siyaset” yapanın, önümüzdeki seçimde “iktidar” olacağına iddiaya girerim..
Göreceksiniz..
Umarım, her şey gönlünüzce olur..