Aşağıdaki sözler, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na..
…
“Siz de Deniz Baykal gibi sağdan ve sağcılardan medet umdunuz ve başarısız olduk..
Sağdan adam transfer edilerek sağcıların oyu alınmaz..
Bize sunum yapan anketçimiz bile sağcı..
Partideki Kemalistleri azaltın diye buyuruyor anketçimiz..
Olacak iş mi bu?”
…
“Cumhurbaşkanlığı seçimi için Ümit Boyner'in adı konuşuluyor..
Boyner'in CHP ile ne ilgisi var?
Örgütü Boyner için nasıl çalıştırırsınız?
Bakın Tayyip Erdoğan'a 'Ben adayım' diyor..
Eğer biz 131 kişilik bu parti grubundan aday çıkaramazsak 2011'de doğru milletvekilleri seçmedik demektir..
Biz zaten yarışa yenik başlıyoruz demektir..”
…
“Bizim son seçimdeki hatalarımız nedir?
Doğru yöntem kullandık mı, hayır..
Doğru kişi bulduk mu, hayır..
Doğru dil kullandık mı, hayır..
Beklentilere cevap verebildik mi, hayır..
Milletin bir yaşam biçimi var ve bir beklentisi var..
Eğer ikisi arasında bir fark varsa arayış da var demektir..
Bizim bu arayışa cevap vermemiz lazımdı..
Yapabildik mi, hayır..”
…
“Son seçim döneminde Başbakan her yerde meydanlara tek başına çıktı..
Siz ona 'diktatör' dediniz, ama kendiniz de meydanlara hep 'tek başına' çıktınız..
Ona öykünmüş gibi oldunuz..
Partinin tanınan yüzleri ve yeni yüzlerini alıp ekip olarak çıkmalıydınız..
Çelişkiler içindesiniz..
‘2011'de alınan yüzde 26'lık oyumuzu kadın kolları sayesinde aldık’ dediniz, iki gün önce ise ‘10 yıldır kadın kollarımız yok’ diyorsunuz..”
…
“Oğuz Oyan Hoca, ‘Emine Hanım başörtülü olduğu için muhafazakarların oyunu almakta avantaj sağlıyor’ dedi..
Semra Hanım'ın (Özal) elinden viski kadehi düşmezdi, ama muhafazakarların oyunu yine ANAP alıyordu..
İnandırıcılık her şeyden önemlidir..
Biz, hiç Alevinin olmadığı Rize'de, cuma namazı çıkışında savunmalıyız Alevileri ki inandırıcı olalım..
Ya da Kürt nüfusun olmadığı Edirne'de savunmalıyız Kürtleri ki inandıralım..
Eğer aklımızı başımıza toplamazsak, MHP ana muhalefet partisi olacak..
Bu beni çok ürkütüyor..
Bu CHP'nin sonunu hazırlar..”
***
Ankara’da bir CHP’liden “CHP manzarası” böyle..
Antalya’daki CHP’nin manzarası ise..
İl Başkanı Devrim Kök’ün “başarısızlığını ve beceriksizliğini örtebilmek” için yaptığı “barış-istikrar” konuşması..
Kök’ü dinlerken, Grup Başkanvekili Muharrem İnce’nin yukarıda yazdığım “özeleştiri”leri geldi aklıma..
Genel Başkan’ın yüzüne karşı söylenmiş sözler..
CHP’nin “hangi yolda” olduğu, bu yolun hemen değiştirilmesi gerektiği daha nasıl anlatılır?
…
Peki, Kılıçdaroğlu ne yaptı?
Önceki gün Devrim Kök’ün yaptığı gibi..
Başarısız bir Genel Başkan olduğunu örtmeyi, CHP içindeki tarihsel ve demokratik sorunları görmezden gelmeyi yeğledi..
Ve hala “aynı şekilde” devam ediyor..
…
Açık söyleyeyim; “CHP’nin yanlışları”nı yazmaktan sıkıldım artık..
Kimseye kulak vermiyorlar..
Eleştirenleri düşman görüyorlar..
Başka fikirlere tahammül edemiyorlar..
Sıkışınca saldırganlaşıyorlar..
Yanlışlardan ders almıyorlar, çünkü, “biz yanlış yapmayız” diye düşünüyorlar..
…
Böyle bir topluluk, kendi içindeki “İnce” eleştirileri bile dinlemiyorsa..
“Davul-zurna” çalsak nafile..
Bu parti bölünürse şaşırmayın..