CHP Emek Büroları, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından, “emek cephesinde yaşanan gelişmeleri” mercek altına almış..

Ve CHP Emek Büroları Koordinatörü Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbabada bu konuda bir “rapor” hazırlamış..

Cumhuriyet Gazetesi de, bu raporu “Kıyım bilançosu” başlığı ile manşetten yayınlamış..

Bugün bu rapordan bazı bölümleri sizlerle paylaşmak istiyorum..

“Barış, demokrasi ve huzur için her türlü katkıyı/desteği vermeye hazırız” diyen CHP’nin, aslında hala “ayrımcılık” peşinde olduğunu göreceksiniz..

AKP CADI AVI YAPIYOR

Bakın “rapor”da neler var;

“FETÖ’nün yerine başka tarikatlar yerleştiriliyor, yeni paralel yapılar inşa ediliyor..

FETÖ devlete sızmadı, AKP eliyle yerleştirildi..

FETÖ kapsamında darbeye bulaştığı iddia edilen kamu çalışanlarının açığa alınma ve işten çıkarılma süreci, bir cadı avına dönüştürülmeye başlandı..”

FETÖ, yani Fethullah Gülen Örgütü’nün;

1- Türkiye’de (hatta dünyanın birçok ülkesinde) nasıl ve kimler tarafından devlet organlarına yerleştirildiğini..

2- Ak Parti eliyle değil, 1968 yılından bu yana süren bir “devleti ele geçirme projesi”yle yerleştirildiğini..

3- Örgüt’ün CHP içinde bile çok önemli makamlara yerleştirildiğini..

4- Bu yapılanmanın ne pahasına olursa olsun çökertilmesi gerektiğini ve bu kapsamda yapılan çalışmalarda “istenmeyen yanlışlıklar” da yapılabileceğini..

5- Yapılan çalışmaların bir “cadı avı” değil, “devleti kurtarma operasyonu” olduğunu..

Veli Ağbaba bilmiyor mu?

Çok iyi biliyor..

Ama, amacı başka..

1- Ak Parti’nin yaptığı çalışmaları itibarsızlaştırmak..

2- “CHP’nin içinde de FETÖ yapılanması var” iddialarının yönünü çevirmek..

3- Hedef saptırarak, (her zamanki gibi) ayrımcılığa/ötekileştirmeye devam etmek..

KİM ATATÜRKÇÜ, BELLİ Mİ?

“Rapor”a devam edelim..

Şu ifadelere dikkat:

“CHP olarak FETÖ üyelerinin, darbecilerin, devleti işlevsiz kılmaya çalışan herkesin ilk günden beri devletten temizlenmesinden yanayız..

Ancak bu süreçte birçok masum yurttaşımız, bu örgütle alakası olmayan solcular, sosyal demokratlar, devrimciler, Atatürkçülerin‘fırsat bu fırsat’ denilerek açığa alındığını ya da işsiz bırakıldığını görüyoruz..”

Ben hayatımda bu kadar “saçma” bir rapor ne duydum ne gördüm..

“Örgütle alakası olmayan solcular, sosyal demokratlar, devrimciler, Atatürkçüler” kim?

“Devrimci-solcu-sosyal demokrat-Atatürkçü” diye alınlarında mı yazıyor?

Özel bir kimlikleri mi var?

Bir yerlerine “biz buyuz” diye dövme falan mı yaptırmışlar?

Onların Atatürkçü-solcu-devrimci-sosyal demokrat olduğunu nereden biliyorsunuz?

Geçen gün de yazdım; “Atatürkçü olunca, sütten çıkmış ak kaşık mı olunuyor?”

Gözaltına alınan ya da tutuklanan birçok FETÖ üyesinin, “ben Atatürkçüyüm, bende başka bir şey bulamazlar” diye dayılanmasını görmezden gelelim ve bırakalım gitsin mi?

BELGE YOK “DUYUM” VAR

“Rapor”da bunlara benzer daha birçok konuya yer verilmiş..

Örneğin;

1- “Kayyım atanan şirketlerde emekçiler mağdur ediliyor”muş..

2- “Atanan kayyımların bellerinde silahla çalışanları tehdit ettiği CHP’ye gelen duyumlar arasında”ymış..

Yani; belge yok, sadece duyum (söylenti/dedikodu) var..

Ve bu dedikodu “rapor” haline getirilebiliyor, bununla da FETÖ mücadelesi etkisizleştirilmeye çalışılıyor..

3- AKP üniversite sistemini çökertmiş..

4- Üniversitedeki demokrat ve devrimci kadroları tasfiye etmek için FETÖ yaftası kullanılıyormuş..

Yukarıda söyledim; neresine bakıp da kimin ne olduğuna nasıl karar veriyorlar, anlamak mümkün değil..

DEĞİŞMEYE NİYETLERİ YOK

Gördüğünüz gibi..

Rapor; “rapor” değil, adeta bir “Ak Parti’yi suçlama/itibarsızlaştırma ve suçluları kollama” destanı..

Şu son 1.5 ayda yaşananları iyi bir düşünün..

Elinizi vicdanına koyun ve söyleyin lütfen;

Bu raporu hazırlayanların, “barış, demokrasi ve huzur için her türlü katkıyı/desteği vermeye hazır” olduğunu söyleyebilir misiniz?

“Kırk yıllık Kani, olmuyor Yani..”