“Nedir, ne değildir” diye..
“Nasıl yapılır, nasıl yapılmalı” ardından geliyor..
Ve..
En sonunda şöyle bir soruyla karşılaşıyorsunuz:
“Bütün dünyada siyaset aynı şekilde mi yapılıyor?”
…
Bu tür soruları soranların çoğu..
Ya siyaset yapmış..
Ya siyasete bir şekilde bulaşmış..
Ya da gördükleri karşısında kafası karışmış kişiler..
Aralarında..
Gerçekten siyaseti “adam gibi” yapmak isteyenler de var..
…
Türkiye’deki “kaşarlanmış”lar öyle bir “çark” kurmuşlar ki..
Dişlilerden birinin dahi değişmesini istemiyor..
Aynı soruyu onlara soruyorsunuz..
Siyaseti şöyle tarif ediyorlar:
“Siyaset, tüküreceğin yüze gülümsemektir..”
Yani..
İçten pazarlıklı olacaksın..
Riyakar, hatta binbirsurat olacaksın..
Arkadan vuracaksın..
Çıkarın varsa, herkese kazık atacaksın..
Zoru görünce de kaçacaksın..
…
“Türk tipi” siyaset böyle oluyor maalesef..
Ama..
Biz gelin şu siyasete temelden bir bakalım..
…
Siyaset..
Arapça kökenli bir kelime..
“At eğitimi, at talimi” anlamına geliyor..
Osmanlı'da devlet geleneği için siyaset sözcüğünün “ceza” özellikle “ölüm cezası” anlamında da kullanılmış..
Yunan siyasal yaşamında ise siyaset..
“Polise veya devlete ait etkinlikler” biçiminde tanımlanmış..
…
Madem her şeye “bilimsel” bir bakış açısı buluyoruz..
Gelin bu konuda da merakımızı giderelim..
Ve siyasete “bilimsel” bakalım..
Siyaset..
“Belli bir toplumda, çatışma halinde olan çıkarların uzlaştırılması faaliyeti” olarak tanımlanıyor..
Geçmişte..
Dar anlamda “devlet ve iktidar” kavramları üzerinde durulurdu..
Şimdi o da değişti..
Artık..
“Siyasal kararların tahlili.. Sosyal grupların karar ve etki ilişkilerindeki rolü.. Siyasal katılma.. Sosyal yapı ve iktidar ilişkisi.. Siyasal değişme ve gelişme..” gibi konular da ele alınıyor, tartışılıyor, araştırılıyor..
Sonra?
Ona göre “siyaset” politikaları oluşturuluyor..
…
Şu son yazdıklarımın “bizimle” bir ilgisi yok..
Gelişmek, büyümek, insanına refah getirmek isteyenler yapıyor onları..
Biz..
Hala o ‘tüküreceğimiz yüze gülerek bakmayı” yeğliyoruz..
…
Siyaseti soranlar..
Cevaplarını aldılar sanırım..
Ama..
Anlarlar mı, gereğini yaparlar mı?
Göreceğiz..