Pazar günü Büyükşehir Başkanı Menderes Türel'in yaptığı basın toplantısında yaptığı açıklamaları CHP'liler, "dağ fare doğurdu" diye yorumladı..
Niye "dağ fare doğurmuş?"
CHP'lilere göre Türel, Mustafa Akaydın'la ilgili dosyaları açıklarken, "bugüne kadar söylenip yazılanları tekrar etmiş, ortaya yeni bir şey koyamamış"..
Bugüne kadar söylenmiş şeyler olunca, suç “suç” olmaktan mı çıkıyor?
Bazı “Akaydın beslemesi” de, "Türel Akaydın'ı suçluyor, ama ayakkabı kutularını kimse ona sormuyor" diyerek hedef şaşırtmaya, dikkatleri Akaydın’dan uzaklaştırmaya kalkıyor
...
Türel diyor ki:
"Temiz siyaset, temiz toplum isteyen, sık sık bunu tekrarlayan CHP'lilere, CHP'nin adını kirleten birini seçmemeleri için uyarmak amacıyla BELGELERİYLE anlatıyorum bunları..
Antalya'da görevini kötüye kullanmaktan, ihaleye fesat karıştırmaktan, bilerek tazminat hakkı doğurtmaktan hakkında soruşturma dosyaları açılan Akaydın hizmet için değil, dokunulmazlık hakkı kazanarak bu suçlamalardan kurtulmak için milletvekili adaylığına soyunmuştur..
Ona bu fırsatı vermeyin..
Onu seçmeyin, bırakın bu milletin kör kuruşunun hesabı sorulsun.."
...
Türel’in bu çağrısı, CHP’lilere bir şey ifade ediyor mu?
Etmeli..
Çünkü, Türel de suçlanmıştı..
Ama o, hakkındaki bütün suçlamalardan aklandıktan sonra milletvekili adayı oldu, bunu unutmayın..

Peki, Türel bugüne kadar bekledi de “niye şimdi” açıklıyor?
Türel bu soruyu şöyle cevaplıyor:
“Beni Akaydın yönetimi suçladı, ama hepsi ‘iftira’ çıktı..
Ben de iftira davası açtım ve tazminat ödemeye mahkum edildiler..
Ben Akaydın’ın bana yaptığını yapmadım..
Açılan bütün dava ve soruşturmalar yargı, Sayıştay ve İçişleri Bakanlığı tarafından açıldı..
Eğer bu dava ve soruşturmalar normal seyrinde gitseydi, bu toplantıyı yapmazdım, soruşturma ve davalar devam ederdi..
Ama Akaydın, millete hesap vermemek için DOKUNULMAZLIK elde etmek istiyor..
Milletvekili olur, dokunulmazlık hakkı kazanırsa, bu davalar dondurulacak ve milletin kör kuruşunun hesabı ondan sorulamayacak..
İşte bu konuda CHP’ye oy verecek seçmeni ve kamuoyunu uyarmak istedim..”

Akaydın'ın hesabını vermesi gereken suçlamaları herhalde bilmek istersiniz..
Bakın neler var:
1- İhaleden 23 gün önce kurulmuş ve hiç akıllı kart işi yapmamış bir şirkete Akıllı kart ihalesi vererek, "kamu kurum ve kuruluşlarının ihalesine fesat karıştırmak"..
2- Belediyenin parasıyla ve araçlarıyla seçim çalışması yapmak..
3- Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı'na hakaret etmek.. (Bu dava bitti ve 1 yıl hapis cezası aldı.. Dosya temyizde)
4- Resmi evrakları yakarak yok etmeye çalışmak.. (Bu şikayet için önce takipsizlik kararı verilmişti, ama dosya yeniden işleme konuldu..)
5- İmalatı başlamış olan 100 Yıl'a yapılacak stadyum projesinin iptali nedeniyle yükleniciye 30 milyon lira tazminat ödendi, belediye 275 milyon lira daha ödemek zorunda kalınabilir.. (Dava devam ediyor.. Bu para Antalya halkının cebinden çıkıyor..)
6- Antkart'ın iptali nedeniyle 35 milyon lira tazminat ödendi, belediye 65 milyon lira daha ödemek zorunda kalabilir.. (Dava devam ediyor.. Bu para da Antalya halkının cebinden çıkıyor..)
7- Raylı sistem 1'inci aşamada şirkete 6 milyon lira inkar tazminatı ödenmesi konusu şu an İçişleri Bakanlığı tarafından inceleniyor..
Bu kadar değil..
Kamu zararına neden oldukları için, Akaydın'ın meclis üyeleriyle birlikte ödemesi gereken paralar var..
...
Özetle..
Akaydın hakkında soruşturulan ve açılmış davası bulunan tam 35 dosya var..
Hepsi birbirinden vahim..
Hepsi birbirinden önemli..
17-24 Aralık operasyonları ile gündeme gelen, ama yasal hiçbir dayanağı bulunamayan "paraların ayakkabı kutularında saklanması" konusunda, hiçbir yargı kararı olmamasına rağmen Başbakan ve 4 Bakan'ı hırsız-arsız-yolsuz diye suçlayan CHP'liler, soruşturulan, hakkında dava açılan, yargılanan ve ceza verilen Akaydın'ı neredeyse "suçsuz" ilan edecek..
Bu "dağ" ne demeliydi ki, "fare" olmamalıydı?
"Görevi kötüye kullanmak, ihaleye fesat karıştırmak, kamu malını kendi seçim çalışması için kullanmak, milletin parasını haksız yere tazminat olarak ödemek" önemsenmeyecek bir durum mudur?
Önemsenmesi için ille de iktidar partisinden mi olması gerekiyor?
...
CHP'li efendiler..
Amacınız gerçekten "temiz siyaset, temiz toplum"sa..
Yargı, Sayıştay ve İçişleri Bakanlığı tarafından hakkında 35 suçlama dosyası bulunan, bu arada birkaçından hüküm de giyen Akaydın'ın ya adaylıktan çekilmesini sağlayın, ya da seçmeyin..
Ona, "dokunulmazlık" kazandırmayın, yaptıklarının hesabını vermesini engellemeyin..
Unutmayın..
Akaydın tarafından haksız yere harcanan, tazminat olarak ödenen paralarda sizin ve çocuklarınızın da hakkı var..
Bunların hesabının sorulmasını istemez misiniz?