Demokrasinin tanımı tartışması günümüzde hala devam eden bir tartışma. Bunun sebepleri arasında ülkelerdeki bazı kurumların görüşlerini haklı çıkartmak adına demokrasi tanımını kullanmaları, demokratik olmayan devletlerin kendilerini demokratik olarak tanıtma çabaları ve aslında genel bir kavram olan demokrasinin tek başına kullanılması, anayasal demokrasi, sosyal demokrasi, liberal demokrasi ve benzeri gibi sebepler gösterilebilir. Demokrasiye farklı atıflar vardır. Yazsak buna sayfalar yetmez. Demokrasi bir ikna rejimidir. İster kömür veya erzak dağıtarak, ister adına “ekonomik kriz” deyip yüreklere korku salarak. İster tehdit ederek, ister şantaj yaparak. İster parayla kandırarak, ister vaatlerle umut saçarak. Hiç fark etmez, ikna et oyunu al. Koltuğa otur ve gücün sahibi ol. Sonra da, ülkenin “para babalarını” memnun ederek, canının istediği gibi at koştur. İşte demokrasi  denilen yönetim biçimi bu. Bizler gazeteci, aydınlar, uzman, sivil örgütler de halk olarak yasa koyucuları ve uygulayıcıları eleştiri yağmuruna tutuyoruz. Çoğu kez de yerden yere vuruyoruz. Konulan kuralların gerçekten doğru olup olmadığıyla hiç ilgilenmiyoruz. İlgilendiğimiz tek şey, bu kural ve uygulamaların kendi çıkarlarımıza ne kadar yaradığı veya yaramadığı. Yani, aklımız fikrimiz çıkarcılıkta. Galiba Türk insanını genelde yönlendiren de hep bu çıkarcılık oluyor. Ve akıl sizce nedir? Bir akıl hastanesini ziyareti sırasında, adamın biri sorar: “Bir insanın akıl hastanesine yatıp yatmayacağını nasıl belirliyorsunuz?” Doktor: “Bir küveti su ile dolduruyoruz. Sonra hastaya üç şey veriyoruz. Bir kaşık, bir fincan ve bir kova. Sonra da kişiye küveti nasıl boşaltmayı tercih ettiğini soruyoruz” Ardından, soruyu soran adama bu kez doktor sorar: “Mesela siz ne yapardınız?” Adam şöyle cevap verir: “Tabii ki, normal bir insan kovayı tercih eder. Çünkü kova, kaşık ve fincandan büyüktür.” “Hayır” der doktor, “normal bir insan küvetin tıpasını çeker.” Kıssadan hisse: Akıl, sadece bize sunulan seçeneklerle yetinmeyip, bunların dışında da çözüm bulabilmektir.