2018 seçimleri ile birlikte filen hayata geçirilen Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminde geçen hafta 7’inci yılı geride bıraktık. Türkiye’nin 2 asra yaklaşan yönetim tartışmalarına noktayı koyan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi salgından savaşlara, depremlerden sellere kadar son 7 yılda bir çok intihamı alnının akıyla verdi. Kriz dönemlerinde Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin strateji dönemini ve devletimize sağladığı avantajları çok daha net görüyoruz. Hızlı ve etkin karar alma mekanizmaları ile devlette koordinasyonu en üst seviyede tutan mimarisi ile vesayet odaklarına kapalı yapısıyla Türkiye’nin karşılaştığı tehditleri suhuletle yönetmesini kolaylaştırıyor. Sistem oturdukça alışkanlıklar da değişiyor. Yeni yönetim modeline karşı kimi bilgisizlikten kimi art niyetten kaynaklı direnç kırıldı ve yerini güvene bıraktı. Bundan sapma veya geriye dönüş olmayacak.
MUHALEFETE GÜNDEM SAPTIRMA ELEŞTİRİSİ
14 ile 28 mayıs seçimlerinde milletimiz tavrını koydu, şahsımız ve ittifakımız ile birlikte Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi sandıkta güven tazelemiştir. Parti içi kavgalardan başını kaldırmayan muhalefetin gündem saptırma amacıyla başvurduğu eski sistem tartışmaları eski Türkiye’nin tozlu raflarında kalmış acı bir hatıradır
Türkiye’yi kelebek ömürlü koalisyonların sembolü olduğu eski günlere kimse götürmeyecek. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile Türkiye yüzyılının inşası daha da hızlanacak. 7 yıllık tecrübe ışığında bizde değerlendirmelerimizi kapsamlı bir şekilde yapıyoruz. Yeni sistemin altını oymayı değil, etkinliğini arttırmayı, sorun çözme kapasitesini arttırmayı hedefleyen önerilere açığız, değerlendiririz. Türkiye’ye Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi gibi büyük bir reformu kazandırmaktan onur ve memnuniyet duyuyoruz. Sandıkta verdikleri destekle sistem değişikliğini mümkün kılan aziz milletimize bir kez daha teşekkür ediyorum. Rabbim bizi ülkemize ve milletimize hizmetkârlık koymasından alıkoymasın diyorum. Çevremizde hangi sıkıntılar yaşanırsa yaşansın, bizim tek bir gündemimiz vardır, o da milletimize şükran borcumuzu hizmet siyaseti ile ödemektir. Muhalefetin içinde debelendiği sahte tartışmalar iktidarın sorumluluğu arttırmaktadır. Sadece bize oy verenleri değil, siyasi tercihi farklı vatandaşlarımızın devlete, sisteme ve demokrasiye olan inancını korumanın gayretindeyiz. Son 2-3 haftadır dozu giderek artan, aleni tehdit şeklindeki zehirli söylemlerin muhataplarında öte demokrasimize zarar vermektedir.
"İÇ CEPHEDE GEDİK AÇTIRMAYIZ"
Çevremizde hangi sıkıntılar yaşanırsa yaşansın, bizim tek bir gündemimiz vardır, o da milletimize şükran borcumuzu hizmet siyaseti ile ödemektir. Muhalefetin içinde debelendiği sahte tartışmalar iktidarın sorumluluğu arttırmaktadır. Sadece bize oy verenleri değil, siyasi tercihi farklı vatandaşlarımızın devlete, sisteme ve demokrasiye olan inancını korumanın gayretindeyiz. Son 2-3 haftadır dozu giderek artan, aleni tehdit şeklindeki zehirli söylemlerin muhataplarında öte demokrasimize zarar vermektedir. Ortada demokrasinin standardını dibe çeken hakaret teatisi mevcuttur. Meselenin Alevi canlarımızı rencide edecek boyuta ulaşmasını özellikle Muharrem ayının manevi ikliminde fevkalade yanlış buluyoruz. Türkiye'nin iç cephesinde gedik açacak hiçbir eyleme tahammülümüz yok. Yeni sorun alanları oluşturulmasına kesinlikle müsaade edemeyiz. Milli birliğimizi zafiyete uğratan nefret dili bir an önce terk edilmelidir. Kendi iç meselesini çözemeyenler millet ve memleketin sorunlarına çözüm üretemezler. Tarihi kırılmalar yaşanırken siyaset kurumunun da Türkiye merkezli hareket etmesi gerekiyor.
"CAMIMIZA TAŞ ATANA GÜLLE ATMASINI İYİ BİLİRİZ"
Cumhur İttifakı olarak başlatıp bir devlet projesi olarak titizlikle yürüttüğümüz terörsüz Türkiye çalışmalarının kısa sürede kat ettiği mesafeden memnunuz. Siyasi aktörlerin sorumlu ve yapıcı açıklamalarını takdirle karşılıyor sürecin başarısı açısından çok kıymetli buluyoruz. Bölgemizde son dönemde vuku bulan hadiseler bu sürecin ne kadar isabetli ve stratejik bir adım olduğunu teyit etmiştir. Örgüt içinde kimi unsurların çeşitli sabotajlar peşinde oldukları anlaşılıyor. Devletimiz elbette bu tuzaklara düşmeyecektir. Milletimizin huzuruna kast edildiğinde veya milli güvenliğine yönelik mütecaviz bir hamle olduğunda kimsenin gözünün yaşına bakmayız, saldırganların başlarını tek tek ezeriz. Biz camımıza taş atana gülle atmasını çok ama çok iyi biliriz. Gerektiğinde bunu yapacak kudrete ve iradeye ziyadesiyle sahibiz.