Antalyaspor yeni yönetimle Samuel Eto’o arasındaki yıldızlar ilk günden bugüne barıştığı söylenemez. Özellikle son haftalarda takımda oluşan tablo sporsever olarak beni oldukça rahatsız ediyor. Bir tarafta çiçeği burnunda Süper Lig tarihinin en genç kulüp başkanı Ali Şafak Öztürk, diğer yanda kariyeri futbolun zirvesiyle dolu Eto’o arasında yaşanan gerilim maalesef haddinden fazla zarar veriyor. Şu yaşanan kriz sürecinin sorumlusu maalesef sadece Eto’o üzerinden oluşturuluyor algısı geçen sene onunla kazandığımız imajı yerle bir ediyor. Geçen hafta bu kriz patlak vermeden önce kaleme aldığım yazıda bu durumun vahametini belirtmiştim.

Evet her iki taraf da yanlışlar yaptı. Antalyaspor kamuoyu da bu yanlışlardan rahatsızlığını dile getirdi. Ancak gün Antalyaspor için birlik olma zorunluluğudur. Her iki taraf yapılanları bir an önce sineye çekmelidir.

Teknik Direktör Jose Morais son olarak Akhisar Belediyespor maçında Eto’o kadroda olmadığı için beklenmedik bir çıkış yaptı. Takım kaptanı olmayan bir takımdan nasıl şans beklenir anlamak mümkün değil.

Ligin 5. haftası geride kalırken 2 beraberlik 3 yenilgi böylesine oturmuş takımın performansından gerçek anlamda çok uzakta kalıyor. Geçtiğimiz hafta lig sonuncusu Kasımpaşa bile oynadığı futbolla gelecek adına umut verirken, Antalyaspor’da toparlanma adına en ufak bir sinyal yok. Aksine her geçen hafta freni patlamış kamyon misali uçurumdan yuvarlanmaya çok yakın duruyor.

Sezon öncesi bu takımdan kimse böylesine kötü bir başlangıç beklemiyordu. Dolayısıyla şu anda yapılacak ilk doğru adım Eto’o ile takımın barıştırılması ve bir an önce buzların eritilmesi gerekiyor.

Önümüzdeki haftadan sonra milli maç arası takımın düzelmesi için tarihi fırsat olarak görüyorum. Bu baskıyı kırmanın öncelikli yolu deplasmanda Galatasaray’ı yenmektir. Bunu başarmak ilk adım Eto’o’yu takıma kazandırmakla mümkün olacaktır.

Sporla kalın.