Evimiz Antalya'yı temiz tutalım
Umut Özen
Turizm demek, Antalya demektir. Bu kenti her daim temiz tutmak mecburiyetindeyiz. Her yıl milyonlarca yerli ve yabancıya misafirlik yapıyoruz. Ev sahibi olarak evimiz Antalya’yı temiz tutalım. Onlar da olmasa ne yapardık. İyi ki yerel yönetimlerin cefakar temiz işi ile görevli çalışanları var. Toplu ulaşım gibi, turizmin başkenti Antalya’nın olmazsa olmazlarından biri de temizliktir. Yani bu kentin her caddesi, her sokağı, her parkı, her kaldırımı pırıl pırıl olmak zorundadır. Zorundadır da, bu temizliği görene aşk olsun. Evet kentin temiz, pırıl pırıl olması ile görevli kurum belediyelerdir. Ama temizlik konusunda kentte yaşayan herkesin de bir sorumluluğu olduğu unutulmamalı. ‘Bu görev belediyenin, gelsin temizlesin’ diye, elimize geçen her türlü atığı ortalığa atarsak, temiz bir kentimizin olmamasından da yakınmaya hakkımız olmaz. Maalesef manzaramız iç karartıyor. Müslümanlığın ilk şartının da temizlik olduğu söylenir ama nedense bu temizlik işini bir türlü başaramayız. Pislik, bahçemizden başlar. Oradan sokağa, caddeye ve nihayet parka kadar uzanır. Kağıtları buruşturur atarız. Kabuklu yemiş yer atarız. Poşet, şişe ve daha ne bulursak bulalım, kullanır ve çöp kutusu yerine her yere atarız. Arkasından da “Belediyenin işi ne, temizlesin dursun” diye bir de hava atarız. Böyle toplu yaşam olmaz. Belediye tabii ki temizlik yapmak zorunda ama bizler de bu kenti temiz tutmak zorundayız. Evet bazı istisnalar var. Onlar asla atıklarını yerlere atmıyor ve çöp kutusu arıyor. Ne yazık ki genelimiz için bunu söyleyemiyorum. ‘Temizlik imandan gelir’ diye bir deyişimiz vardır. Çevremiz ne kadar temiz ve derli toplu olursa, o kadar rahat ve huzurlu yaşarız.
Yorumlar