Biz aynı kutuplarda dolaşamayan ve ayrışmalardan kurtulamayan bir toplum olmamızın bedelini yaşanan bu olayda tazeledik. Henüz 0-6 yaş evresini bile tamamlayamamış olan bir çocuğun, sapkın düşüncelere kendini asfalt etmiş insanlara “gelin” edilişinin itirafıyla çalkalandık. Çok karıştırma mide bulanır dedikleri bu olsa gerek. Olay küçücük bir araştırma sonrası mide bulandırıcı bir hal aldı.
Yahu çocuk istismarı olan “Çocuk Gelin’de” bile ortaklaşamadık! Gözü yükseğe bakan çocuk istismarcılarının keşke bir gün yüzü de yere baksa dedikten kısa süre sonra sosyal medya platformunda rezalet bir açıklamasına daha şahit olduk. Gücü yeten her şeye çöktü: Kadının yaşamına, çocuğun bedenine, şehir meydanlarına, eğitim haklarına ve barınma haklarına…
Geçmişinden ders çıkartmayanlar, geleceği inşa edemezler. Çocukların yaşamını elinden alanlar gününe sahip çıkamazlar. Parmaklar yazıya dökmek için uğraşıyor zihne gelen düşünceleri de oraya bile dökülemiyor.
İcazet fotoğrafları bile denildi ama kimden icazet alındığı değil bir çocuğun nasıl gelin verildiği dahi sorulmadı bu insanlara. Savcılık ifadesinde istismarı bir oyun olarak anlatıyorlardı diyor olaya maruz kalan kadın. Ortaya doktor raporlarını bile koyuyor, görüşme kayıtlarını da sunuyor savcılığa ama gel gelelim bu kadının psikolojik sorunları var deniliyor şu sıralar. Bir de bu istismarı kınaması gereken ailesi tarafından!
6 yaşında istismar edilmeye başlanan küçük bir çocuğun mu psikolojik sorunları var yoksa bunu o bedene uygun görüp evlendiren zihniyetin mi? Bir psikolog olarak söylemeliyim ki yıkılan ağacın kökü sorunludur, dalları değil.
Satırlarıma güveniyorum da dilimden döküleceklerin sınırını kontrol edemiyorum, sakin olmak mümkün değil bu yüzden ilk kez bir yazımı bu kadar erken bitiriyorum.
Çocukların geleceğini, kirli zihinlere teslim etmeyin! Elleri ve niyetleri kirli olanların, temiz gelecek vaatlerine güvenmeyin. Aslı zırha bürünmüş düşüncenin, karanlığına inmeyin.