Kadın voleybol milli takımının Avrupa şampiyonluğu kadın sporuna olan ilgiyi adeta tavan yaptırdı.

Birçok aile özellikle kız çocuklarını voleybolla tanıştırmak için spor kulüplerinin kapısını çaldı.

Bu çok güzel bir şey sporla uğraşan ufku açık zeki insanlar özellikle de kadınların olması ülkemizi medeni ülkeler arasında önlere alacaktır.

Fakat ben diyorum ki yıllardır gerek kulüplerde gerekse milli takımlarda görev yapan voleybolcu kızlarımızın birçoğu spor hayatları bittiği zaman spordan kopuyorlar, sadece yüzde biri neredeyse sporla olan profesyonelliğe götürebiliyor.

Kadın sporcularımızın çok çok azı sporculuklarından sonra aktif sporun içinde oluyorlar.

Bunların bir tanesi milli takım menajeri oluyor şu an (Pelin Çelik) bazıları da lig takımlarında menajer oluyor, birkaçı da branşlarında TV sunucusu oluyor o kadar emek onca birikim öylesine heba oluyor, değerlendirilmiyor.

Voleybol, basketbol, hentbolda milli takımlarda bugüne kadar kendi branşında defalarca gerek Avrupa gerekse milli takımlarda ter akıtmış bir tane kadın göreve getirilmedi, kulüp takımlarında da bu sayı bir elin parmakları kadar bile yok.

Önemli bir şeye daha dikkat çekmek istiyorum. Bu konuyu başka yere çekmeden incelemek lazım ama voleybol, basketbol, hentbol kadın milli ve lig takımlarında staf antrenör, antrenör yardımcıları, istatikçiler, doktorlar, masörler, malzemecilerin hepsi bu takımların bazılarında göstermelik olarak sadece takım menajerleri kadın.

Sahaya çıkan kadın sporcuların sayısı kadar erkek kenarda.

Bunu bir yerlere çekmeden sorgularsak kadın sporlarında yüzlerce Avrupada dünyada milli takımlarda deneyimli kadın sporcularımız neden kadın kulüp ve milli takımlarımızda antrenör, antrenör yardımcısı olarak değerlendirilmez. Sporla içiçe yüzlerce kadın doktorlarımıza niye görev verilmez, her yıl yüzlerce mezun veren BESYO'ları (Beden eğitimi spor yüksek spor okulları) bitiren kızlarımızdan neden faydalanılmaz hiç olmadı istatikçi bile yapılmaz.

Herkes ağzını açtımı kadın erkek eşitliğinden söz ediyor ama en basiti önümüzde her salonlarda televizyon ekranlarında gözümüze giren bu konuda yıllardır en ufak bir adım ne fedarasyonlar tarafından ne külüpler tarafından atılmıyor.

Bence voleybol, basketbol, hentbol fedarasyonları ve salon sporlarının amiral gemileri Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş, müesse küluplerimizin en çok yatırım yapan Eczacıbaşı, Vakıfbank, belediyespor kuĺupleri ve diğer takımlarımız bu konuyu iyi incelememiler ve sportif hayatlarını noktalyan yüzlerce kadın sporcudan faydalanma yoluna gitmeliler.

Ama ben biliyorum ki fedarasyonlar ve spor kulüplerimiz onlarca bahanelerle bu konuyu geçiştirecekler ama ağızlarını açtılarmı da kadınlarımıza güya değer verdiklerini havada kalan sözlerle açıklayacaklar.

Bu arada da kadın sporculara örnek alınacak çok güzel ve çok önemli bir kararı Fenerbahçe Spor Kulübü aldı.

Voleybol Milli Takımının ve Fenerbahçe Kadın Voleybol Takımının kaptanı Eda Erdem Dündar'ın heykeli Fenerbahçe Spor Kulübünün aldığı kararla İstanbul'un Kadıköy ilçesinde Moda semti Yoğurtçu Parkı’na dikilecek.

Bu örnek ve müstesna durumun çoğalması, kadın sporcularımıza verilen değerin saha içlerine ve sosyal hayatlarına da yansıtılması kadın sporlarımıza ivmeyi arttıracaktır.

Gönlünüz dostluk ve spor dolsun.