Bir AB üyesi ülkenin yayın organı şöyle diyor:
“Türk kamuoyu AB konusunda çok cahil.. Hatta entelektüellerinin bile AB’nin tarihi geçmişi, mazisi, anayasası ve marşı hakkında derin bir fikri yoktur..”
…
NEDEN “HİBE” VERİYOR?
Bence, bu yayın organı yerden göğe kadar haklı..
Çünkü..
Felsefe soru sormakla başlar..
Sorunun olmadığı yerde cevap, cevabın olmadığı yerde de uygarlık olmaz..
Avrupa Birliği üzerine konuşanların yapmadığı budur..
…
Avrupa Birliği fonlarından “para” alabilmek için sürekli proje geliştiriyoruz..
Ama..
Bu parayı “hibe” olarak veren AB’nin amaçlarını hiç sorgulamıyoruz..
Daha doğrusu..
“AB nedir” sorusunu –gerektiği gibi- hiç sormuyoruz..
…
AB HAYIR KURUMU DEĞİL
Aslında..
Türklerin hayal ettiği AB ile gerçek AB birbirinden çok farklı..
Sahip olmak isteyip de olamadığımız ne varsa, hiç bir ücret ödemeden alabileceğimiz yer olarak düşünüyoruz..
Çünkü, birileri böyle düşünülmesi için çabalıyor..
Oysa..
AB, insanların beklentisini karşılamak için kurulmuş bir hayır kurumu değil..
Böyle bir şey zaten kapitalizme aykırı..
AB de sosyal değil, kapitalist bir kuruluş..
…
ALMADAN VERİRLER Mİ HİÇ?
Biliyorsunuz..
Kapitalizm, eşitsizlikten ve sömürgecilikten beslenir..
Kapitalist ülkeler..
Sömürge olarak gördükleri ülkelere üç almadan bir vermezler..
Çark böyle işler..
Sömürü çarkı durduğu anda..
Kapitalizmin diğer bütün çarkları otomatik olarak durur..
Öte yandan..
Kapitalizmde hiçbir zaman “fakirden yana” ve “zenginden fakire” bir akış olamaz..
Bu nedenle..
AB asla aldıklarından fazlasını vermez..
…
AB’Yİ YAZAR, MAAŞINI ALIR
Avrupa Birliği..
Tarih boyunca görülmüş en kapsamlı siyasi (ama kapitalist) bir bütünleşme projesi..
Birçok ülkeden bir ülke..
Birçok milletten bir millet..
Birçok halktan bir halk kurma çabası..
Bizlere AB hakkında bilgi veren basın-yayın organlarına dikkat edin..
Onlar..
Aslında AB’nin beslediği, onların kalemşörlüğünü yapan kişiler..
Bu nedenle doğru bilginin halka ulaşması söz konusu olamaz..
“Maaşının” kesilmesini istemiyorsa..
AB’nin istediği gibi yazmak zorunda..
…
İSTEMEM YAN CEBİME KOY
AB’ye üye olmak..
AB’nin tarihi geçmişi, mazisi, anayasası ve marşını -kayıtsız şartsız- kabul etmek demek..
Bu nedenle..
Birçok AB üyesi ülke, AB’den çıkmak istiyor..
Buna rağmen..
Bizi üye yapma konusunda nazlanmalarına sakın kanmayın..
Bu, “istemem, yan cebime koy” taktiğidir..
Bizi şartlarını kabul etmeye zorluyorlar..
Kabul ettiğimiz anda, hemen alacaklar..
Şartları ne?
- Kaynaklarını özelleştir..
- Milli dilinden vazgeç..
- Eyalet sistemini getir..
- Azınlıklara istediklerini ver..
Yani..
Bölünün, parçalanın ve bize teslim olun..
…
AB’LİLER O GECE NEREDEYDİ?
AB gerçeği budur işte..
Farklı düşünüyor olabilirsiniz..
Ama..
Önce sorun, sonra o sorulara cevap bulmaya çalışın..
Önceki gün yeni adli yılın açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “demokrasi aşığı ülkeler 15 Temmuz gecesi neredeydiler? Bir de utanmadan bizi uyarıyorlar.. Bu dünya bize çok ayıp etti” sözünü de asla unutmayın..
Suriye, Irak ve Türkiye’de masumların kanını akıtan terör örgütleri, isim değişiklikleriyle kafa bulandırmaya çalışırken, “teröristlerin arkasındaki yüzler” de deşifre oluyor..
Fırat Kalkanı Harekatı ile bütün planları bozulan PKK/PYD’nin elebaşı Salih Müslim’in Perşembe günü Brüksel’deki Avrupa Parlamentosu’nda konuşturulması da çarpıcı bir örnektir..
…
Dikkat edin..
Hala AB üyeliği isteyenlerin çoğunluğu ya “akademisyen”dir ya da “TÜSİAD üyesi”..
Bir de “maaşlı gazeteciler”..
Bunu da bir sorgulayın bence..