“Mahalle mesaileri”ne devam eden Büyükşehir Başkanı, halkı “yanıltmaya” devam ediyor..
Önceki gün..
Soğuksu, Varlık ve Kızılsaray mahallelerini ziyaretinde “raylı sistem” için demiş ki:
“Yeni Toplu Taşıma Sistemi, tramvaya binen yolcu sayısını 5 kat arttırmıştır, ama bu sorunu düzeltmek imkansız..
Ulaşım Master Planı'nı bu yıl tamamlayacağız..
O zaman Antalya'nın gerçekten raylı sisteme ihtiyacı olup olmadığı net bir şekilde ortaya çıkacaktır..”

Eğer bir belediye başkanı..
“Yurtdışına çıkış rekoru” kıracak kadar dış seyahat yapan biri olmasına rağmen..
Bir kentin, hatta kasabanın “olmazsa olmaz” argümanlarından biri olan “raylı sistem” konusunda, turizmin başkenti Antalya için hala “ihtiyacı var mıydı” gibi sözler söylüyorsa..
Bunun iki nedeni vardır..
BİR.. Yapılanı kıskanıyordur..
İKİ.. Belediyecilik bilgisi sıfırdır..
Bu durumda yapacağı üç şey vardır..
BİR.. Var olanı yok etmek..
İKİ.. Daha iyisini yapmak..
ÜÇ.. Susmak ve var olanı en verimli biçimde çalıştırmak..
Akaydın’a siz hangisini isterseniz, onu yakıştırın..

Yine mi reklamını yaptık neJ..

Akaydın’ı eleştirdikçe ve yeri geldiğinde Menderes Türel’le kıyasladığımızda bize çok kızan oluyor..
Bakın, bir vatandaş ne demiş:
“Merhaba Ali bey;
Yazılarınızı uzun zamandır takip ediyorum..
Sizden okur olarak size bir sorum var; iş arkadaşlığı, masa arkadaşlığı, çocukluk arkadaşlığı vs. gibi nedenlerin arkasına sığınarak sayın Türel’in reklamını yapıp karşı düşüncelere bu kadar yüklenmeniz ne kadar etik çok merak ediyorum?
Ve bu sorumun cevabını bekliyorum..
Size bol başarılı, daha şeffaf ve aydınlık günler diliyorum..”

Cevap veriyorum..

Bir insanı en iyi kim tanır?
İşi yapma ciddiyetini..
İşe olan saygısını ya da saygısızlığını..
Çalıp-çalmadığını..
Birilerine menfaat temin edip etmediğini..
Hayata bakışını..
Yaşadığı çevreye verdiği değeri..
Aklını, zekasını..
En iyi kim bilir?
Tabii ki, en yakın mesai arkadaşları..
Ben Menderes Türel’in reklamını yapmıyorum..
İşini ciddiye alan ender insanlardan biri olduğu için..
İşini her şeyin üstünde tuttuğu için..
Çalmadığını ve çalmayacağını bildiğim için..
Akıllı ve ayağı yere sağlam birisi olduğu için..
Ve..
Bu kente en iyi hizmeti vereceğini bilecek kadar tanıdığım için..
Türel’i anlatıyorum..
Öte yandan..
“Karşı düşünce” derken kastedilen “CHP karşıtlığı” ise, bu konuda yanılıyorsunuz..
Ben CHP’nin çok güçlenmesini, “sosyal demokrat biri olarak” bir iktidar alternatifi olmasını istiyorum ve eleştiriyorum..
Ama..
Bunu CHP istemiyorsa, bu “karşı düşünce”lere yüklenmek değil, kendilerini düzeltmelerini istemektir..
Neden CHP’liler bunu böyle algılamamakta direniyor?

Böyle bir tutumun ne kadar “etik” olduğuna lütfen siz karar verin artık..
Ben de sizlere bol başarılı, daha şeffaf ve aydınlık günler diliyorum..