Antalya’da hayvanseverler yine sokak hayvanlarına yönelik çıkartılan yasanın iptali için Attalos Meydanı’nda bir araya gelerek basın açıklamasında bulundu. Hayvanseverler, açıklamalarında şu ifadelere yer verdi: “AK Parti ve MHP’nin oylarıyla meclisten geçen yasa tam anlamı ile ‘kanlı yasa’ oldu. ‘Hayvanların ve insanların refahını sağlamak için yasa çıkarıyoruz’ dediler ne hayvana yaşam hakkı verildi ne de insana huzurla alınacak bir nefes. ‘Hayvanlar barınaklarda özgür, huzurlu, sağlıklı ve doğal yaşamda olacak’ dediler. Hayvanlar, kafeslerde aç, susuz, hastalıkla boğuşarak öldüler. Bu yetmedi, gözü dönmüş barınak çalışanları tarafından işkence edilerek acımasızca katledildiler. ‘Yaşam alanı’ dediler, barınakları ölüm kamplarına çevirdiler. Bursa Osmangazi barınağında ötenazi solüsyonu ile hayvanlar öldürülüp çöplüğe atıldılar. Gebze ve Ümraniye barınaklarında çok sayıda kedi ve köpek zehirlendi, ölmeden çuvallar ile çöpe atıldı. Mamak barınağında tellerde asılı kalan köpekler, açlıktan birbirini yemek zorunda kalan hayvanlar, açlık ve susuzluktan ölen kedi ve köpekler, Erzincan barınağında köpekler diri diri toprağa gömüldü. Bu barınaklar Türkiye’nin birçok il ve ilçesinde var ve artık buna ‘dur’ demelisiniz. Barınakları denetlemeli, halkın sesine kulak vermeli, katliamın önüne geçmelisiniz.”
‘Bu yasa vahşeti getirdi’
İktidara sert eleştirilerde bulunan hayvanseverler, şu sözler üzerinden hükümete sert çıktı: “Hükümet olarak öldürmek değil, yaşatmak zorundasınız. Çıkardığınız yasa vahşeti getirdi. Sokaklar bile kan gölüne döndü. Yasalar öldürmez; yaşatır. Barınaklar denetlenmeli, olumsuzluklar düzeltilmeli, ölümlerin ve hastalıkların önüne geçilmeli. Yasaya aykırı davranıp yeri olmadığı halde köpek toplayan belediyeler uyarılmalı. Katliam yapan ve belgelerle görüntüleri sizlere sunulan şahıslar hakkında cezai işlem gerçekleştirilmeli. Canlıların yaşam hakkına saygı duyulmalı, özenle davranılmalı. Sokaklarımızda yaşayan, yolumuzu gözleyen bizleri sevinçle karşılayan dostlarımızı, evlatlarımızı yok etmenize seyirci kalmayacağız. Asırlardır birlikte yaşadığımız hayvanlarımızı GÜSODER’in ve yandaş basının oluşturduğu yanlış algı operasyonlarına kurban ettirmeyeceğiz. Barınakların yapılması, düzenlenmesi için 2028’e kadar süre verildi yasada. Lakin yasa tanımayan valilerin emirleri ile köpekler yaşam alanı uygun olmayan barınaklarda acımasızca hapsediliyor. ‘Emir geldi, toplarız’ diyen belediyeler suç işliyor. Onları bu suça iktidar olarak siz itiyorsunuz. Barınaklar kapasite üstü hayvan toplamak zorunda kalıyor ve köpekler sağlıklarından olup ölüyorlar. Bu bir yaşam hakkı ihlalidir. Yaşam hakkı doğuştan gelen temel bir haktır ve devlet bunu korumakla yükümlüdür. Ülkemizde ise yaşam hakkı ne hayvana ne çocuğa ne kadına ne de ağaca, ormana, doğaya tam olarak verilememiştir. Sebebi cezasızlık, neticesi ise ölüm olmuştur.”