Pozitif olmak, mutlu olmak ile ilgili kafamı nereye çevirsem paylaşımlar görüyorum.

Seminerler düzenleniyor mutlu olmanın bilmem kaç yolu gibi.. Mutsuz bir toplum olduğumuzu kabul ederek mutluluk aşılamanın yollarını kullanıyorlar sık sık. Tutuyor da. Hatta bu konular üstünden çok fazla ekmek yiyen de var. Ancak satılanın mutluluk olduğuna inanmıyorum. Her eğitimi genellememekle birlikte.

Yanlış yoldan ilerliyoruz. İlerlenmesi ve öğrenilmesi gereken şey her duygunun normal olduğu olmalı. Ve bu duyguları tanımak, yönetmek şeklinde ilerlemeli. Aslında neden mutlu olduğunu bilmeyen birine mutluluk veremezsiniz ki. Sürdürülebilir olmaz. Hem kaldı ki mutlu olmak öyle hep olabilecek mümkün bir duygu mu! Kim çıkarıyor Allah aşkına bunları.

Üzüleceğimiz durumlar da kızacağımız olaylar da olmalı hayatta. Bu hisleri yaşamayı ve sağlıklı karşılamayı bilmeliyiz. Her şeye mutlu olmak gibi bir şey asla söz konusu olamaz. Ayrıldım ama üzgün değilim. Neden? Hayatında bir kayıp yok mu! Kimse sana yerlere düş demiyor.

Boşandık çocuğumuz olumsuz etkilenmesin! Neden? Ayrılığı yaşasın çocuk bilsin öğrensin. İstediğimiz her şeyin ömrümüz boyunca yaşamımızda çabalasak da kalamayacağını bilsin. Sadece bunu yaşına uygun şekilde öğrensin.

Çünkü insanlar doğumdan ölene kadar etkileşim ve iletişim halinde. Mücadelesi var sürekli. Elbette ki bunları baştan sona kontrol edemeyebilir. Kendi müdahalesi dışında ilerleyebilir bazı durumlar. Eğer bunların hepsine mutlu olmaya çalışarak tepkiler verdiyseniz yanlış yoldasınız. Bastırdığınız her duygu size bir patlama olarak, hastalık olarak yansıyacak. Ve siz ben aslında çok güçlüydüm hiç böyle olmazdım deyip kendi kendinizi yenilmiş sayıp daha da zorlanacaksınız. Çünkü biriktirdiniz. Çünkü hissettiğiniz, istediğiniz tepkileri birçok sebepten gösteremediniz.  Kandırmacanın içine düştünüz.

Yapmayınız. Sebebi ne olursa olsun kendinize bunu yapmayın. Başkalarının size gösterdiği hayal ürünü. Duygularını belli etmeyi zayıflık sananlar yaratıyor bu pembe dünyayı. Siz yaşadığınız hiç bir duygudan utanmayın. Yol sizin yolunuz. Yolda takıldığınız taşın da, güzeller güzeli bağ bahçenin de yansıması size. Bırakın kim nasıl yaşıyorsa yaşasın. Gerçekler bizim olsun.