Sanki herkesin yaşadığı birçok duygunun tercümanıdır, Sezen Aksu gibi sanatçılar. Fakat detaylandırıp düşündüğümüzde bizi aynı zamanda alttan alttan etkileyen cinstendir.
Hani bu, ne yaparsan yap ama benimle ol kadar aşık diye adlandırdıklarımız var ya işte onlar, aşk değil. Hem yüzde yüz teslimiyet hem saplantı. Ve bu denli birine bağımlı olmak aynı zamanda çok tehlikeli. Kendinizi tamamen birinin yönetimine, tercihlerine, hakimiyetine bırakıyorsunuz. Söz söyleme, kendiniz olma hakkına sahip değilsiniz. O nasıl isterse öyle oluyor. Üstelik her şey her an.
Şu şekilde başlıyor; özellikle çocuklukta her ihtiyacınızı gideren biri var ise, fikriniz varken kendi fikirlerini size dayattı ise, onların istediklerine göre şekil aldı iseniz, seçimleri sizin adınıza onlar yaptıysa, sorumluluk almanıza engel olundu ise, yetişkinlikte tek başınıza bir şey yapmaktan çekiniyor iseniz zaten bu vardı demek. Sonrasında buna göre bir eş seçimi yapar hale geliyorsunuz. Her probleme koşan bir partner. Sizin adınıza işinize ya da görüştüğünüz kişilere karar veren bir sevgili. Kıyafetlerinizi bile yönlendiren, attığınız adımın sorumluluğunu alan bir eş.
Derken gün geliyor ve anne babanız gibi davranan partneriniz, artık anne baba gibi olmak istemediğini farkediyor ve ilişkiyi bitirmek istiyor. Burada ortaya çıkan “Çıldırtsan da seninim yalvartsan da seninim. Tiryakinim tiryakinim” şeklinde devam eden tutum bağımlılıktan kaynaklanan bir tutumdur. Çünkü o kadar el kol oldu ki o partner, yokken kendinizi bir uzvunuzu kaybetmiş gibi hissediyorsunuz. Tam anlamıyla eksik ve yarım. “Gidemem, gidemezsin. Yapamam ki sen yokken.” Uzun uzun ayrılık acısı çekiyorsunuz dönsün diye uğraşıyorsunuz ya da hemen, sizinle çok yakından ilgilenecek başka birini arar duruma geçiyorsunuz.
Oysaki ilişkilerde çift olmayı başarmak bir yana dursun, kendi üstümüze düşenleri yapmak çok önemli bir durum. Ne karşı taraftan beklentiye girmiş ve üzülmüş olursunuz ne de kendi sorumluluğunuzu başkasına yüklemiş olursunuz. Hem ne gerek var ki sizin yerinize birinin adınızı söylemesine. Onun adı Başak demesinden hiçbir farkı yok.
Kendinizi hatırlayın, kendinizi gerçekleştirin. Ben olmak bencil olmak demek değil. Bir ”Ben“ olduğunuzu unutmayın.