İnsanoğlu..
Tükürdüğünü yalamak istemiyorsa, ağzından çıkanı kulağı duyacak..
3 gün önce başka, 3 gün sonra başka konuşmayacak..

Halk Otobüsleri Kooperatifi ile Minibüsçüler Odası “Antkart”ın uygulamadan kalkması için neler yapmıştı, herhalde hatırlıyorsunuzdur..
Vatandaş benimsemesin diye çıkardıkları zorlukları herkes yaşadı..
Ardından da “iptali” için dava açtılar..
2009 yerel seçimlerinde de, “hangi tarafta” olduklarını açık-seçik beyan ettiler..
Yani..
“Ulaşımı siyasete alet ettiler..”

Aradan 2.5 yıl geçti..
Antkart gitti, Halkkart geldi..
Bu defa “farklı bir tavır” gösterilmeye başlandı..
Halkkart’ın da “uygulama” olarak Antkart’tan hiçbir farkı yoktu..
Yani..
Antkart yanlışsa, Halkkart da yanlıştı..
Nitekim.
Bir ulaşım esnafı Halkkart’ın iptali için dava açtı ve kazandı..
Mahkeme Halkkart’ı iptal etti..

Bu arada.
Halkkart’ın yüklenicisi A Kent firmasını ve kendini kurtarmak isteyen Büyükşehir Başkanı Mustafa Akaydın, kentin toplu taşıma işini “Ulaşım A.Ş. üzerinden” toplu taşıma esnafına bırakmak için bir protokol yaptı..
Antkart’ta ulaşım esnafının yarattığı sıkıntıyı yeniden yaşamak istemiyordu..
Ama.
Yaptığı protokol (önceki gün de yazdım) “bir zümreye rant kazandırma amacı güden” bir anlaşmaydı..
Bu nedenle de “kamu çıkarı”na, dolayısıyla “hukuka” aykırıydı..

Bunları yazdık, eleştirdik, yorumladık ve bu köşeden suç duyurusunda bulunduk..
Önceki gün..
Halk Otobüsleri Kooperatifi Başkanı Nadir Karatoy ile Minibüsçüler Odası Başkanı Mustafa Gönenç “ortak” bir yazılı açıklama yaptılar..
Dediler ki:
“Toplu taşıma esnafının siyasi malzeme olarak kullanılması kabul edilemez..”
Çok doğru bir laf..
Ama..
En başta dediğim gibi, ağızdan çıkanı kulak duyacak..
Bir önceki yönetimin getirdiği “akıllı kart” için “saf tutan” ulaşım esnafı değil miydi?
Eğer o zamanki ulaşım esnafının başkanları, “herkes siyasi tercihini kendisi belirlesin, karışmam” diyebilseydi..
Anlardım..
Saf tutmak, “siyasi bir tercih”tir..
Ve..
“Ulaşım esnafını tek bir siyasi görüşe oy vermek üzere yönlendirmek” onları “siyasi malzeme olarak kullanmak”tır..

Şimdi ne değişti de, çıkıp “ulaşım esnafının siyasi malzeme yapılması yanlıştır” diyebiliyorlar?
Değişen şey şu:
Evet, Antkart yanlışsa, Halkkart da yanlış..
Ama..
Antkart’ta kazanan belediye ve halktı..
Yani “kamu”ydu..
Şimdi ise (Büyükşehir’le yapılan anlaşma sonucu) kazanan “ulaşım esnafı”..
Yani “kamu” değil, “belli bir zümre”..
Bu durum işlerine geldiği için..
Çıkıp “bizi siyasete alet etmeyin” diyorlar..
Sanki..
Daha önce “siyasete bulaşmamışlar” gibi..

Benim sevgili Gönenç ve Karatoy’a tavsiyem şu..
Tabii ki herkes çıkarını düşünecek, bunu yadırgamıyorum..
Ama..
Kendinizi akıllı, milleti “ahmak” sanmayın..
Hukuka saygılı olun..
Bir şey söylerken de, ağzınızdan çıkanı kulağınız duysun biraz..
Akaydın bugün var, yarın yok..