Antalyamız için gerçekleştirilecek önemli bir hizmeti geçen hafta yerel basınımızdan öğrendik. Valimiz Sayın Altıparmak’ın talimatıyla Kesik Minare’nin yeniden restore edilmesine karar verilmiş.
Bu gerçekten yıllardan beri beklenen bir hizmetti. Kaleiçi’nin bir köşesinde atıl ve mezbelelik durumda olan Yivli Minare’nin onarılması için geç bile kalınmış denebilir.
Zaten Sayın Valimiz de halk arasında burasının ihmal edildiğinin düşünüldüğünü belirterek bölgeyi bu havadan kurtarmak istediklerini belirtmiş. Çok doğru bir tespit.
Hazırlanan projenin nasıl bir proje olduğunu tam olarak bilmiyorsak da bir iki hususu da basından öğrenme fırsatı bulduk. Öncelikle Yivli Minare’nin bir bölümüne küçük bir mescit yapılması düşünülüyormuş ki bu doğru bir karardır. Yıllar boyunca atalarımızca ibadethane olarak kullanılan bu yerin hiç olmazsa sembolik olarak küçük bir kısmının ibadete açılması yerindedir.
Ancak benim bu projede karşı çıktığım bir şey var. Caminin minaresinde bulunan ve 1846 yılında çıkan bir yangın sonucu yanan külahın yeniden yapılmasını doğru bulmuyorum.
Çünkü Kesik Minare artık bu haliyle kentimizin bir sembolü olmuştur. Fotoğraflarda, kentimizle ilgili grafiklerde, temalarda bu haliyle yer almıştır. Hafızalarda bu şekilde yer etmiştir. Antalya siluetinin bu şekliyle ayrılmaz bir parçası olmuştur. Bu şekliyle Cumhuriyet Meydanı’ndan bakanların dikkatini çekmiş ve merak uyandırmıştır.
Bu nedenle nasıl ki İtalyanlar Pisa Kulesi’ni doğrultmayı düşünmüyorlarsa biz de Kesik Minare’nin külahını yapmamalıyız. Elbette ki Kesik Minare’nin turistik karizması Pisa Kulesi kadar değildir ancak önemli olan bir farklılık yaratabilmektir. Külahlı bir Kesik Minare herhangi bir minaredir. Ama bu haliyle “Kesik” Minaredir.
Öte yandan dinimizde minarelerin illaki külahlı olmaları da şart değildir. Tüm minareler külahlı olacak diye bir zorunluluk da yoktur. Minarenin daha önceleri külahlı olmuş olması da bir şeyi değiştirmez. Dediğim gibi önemli olan bir farklılık ortaya koyup insanların dikkatini çekebilmektir.
Yine de her şeye rağmen bu restorasyon kararının alınmış olması kentimiz için sevindirici bir gelişme. Ümit edelim ki çok güzel bir proje ile bu eser tekrardan Antalya’mıza kazandırılsın.
Trend Haberler

Operasyon Anex Tour firmasına da sıçradı

Antalya otelciler kralı gözaltında! Turizmde kripto şoku

Antalya Büyükşehir’de hafriyat krizi: Müdür görevden alındı

Antalyaspor’da Erman Kılıç ve Veysel Sarı’ya PFDK’dan ağır fatura

Hafriyatçılar Büyükşehir’i çevirdi! Giriş çıkışları kapattılar

ANEX Tour’dan açıklama geldi