Antalya gerek yaş sebze ve meyve gerek çevre illerin madenleri başta olmak üzere çeşitli ekonomik ürünlerinin dış satımında ve aynı zamanda kış turizmine destek olup geliştirmek amacıyla 1999 yılında ANFAŞ adıyla kurulan şirketle fuarcılık alanına adım atmıştı.

ANFAŞ başlangıçta yüzlerce iş insanı, çeşitli yarı tüzel kuruluşlar ve belediyeler arasında küçük hisse dağılımıyla kurulduğundan adeta “kentin malı ve markası” durumundaydı.

Hatta halk arasında bir çeşit kamu kurumu olarak görülüyordu.

ANFAŞ, 2017 yılına kadar çok başarılı fuarcılık faaliyetleri göstermiş, her fuar açılışı binlerce insanla dolup taşmıştı…

2017 yılından sonra yavaş yavaş hisseler el değiştirmeye başladı.

Şu anda şirketin yönetim kurulu başkanı olan Ali Bıdı, sessiz ve derinden küçük hisseleri toparlayarak zaman içerisinde yüzde 50’yi geçen hisselerin sahibi oldu.

“Başlangıçta kentin malı ve markası olan ANFAŞ’ın 50 bin metrekarelik Fuar Alanı Ali Bıdı’nın özel mülkü haline geldi.”

Bıdı, kendi itirafıyla ruhsatı, iskân belgesi, yangın söndürme sistemleri olmayan bu alanda fuarcılık faaliyetlerini de berbat hale getirdi.

Son 5 yılda yapılan fuarları incelediğinizde, fuara katılımın ciddi olarak düşüşe geçtiğini iş insanlarının ve kuruluşlarının ANFAŞ’ta yapılacak fuarlara katılmadığını, bu fuarların bırakın tarım üreticilerine katkılarını, kış turizmini desteklemesini, tarımda ihracatı artırmasını kendine bile büyük zararlar verdiğini çok net görmek mümkün.

En son Eylül ayında “Antalya fresh” adı altında yaş sebze ve meyve fuarı düzenledi Ali Bıdı…

ANFAŞ çalışanlarından aldığım bilgiye göre bu fuar büyük fiyasko ile sonuçlanmış ve şirket ciddi zararlar içerisine sokulmuş…

İddialara göre, bu fuarın düzenlenmesinde harcanan şirket parasının 20 milyonun üzerinde olduğu ancak alınan yer kiralarının ancak 4 milyon lira civarında olduğu, iddia edilen bu zararın fuarda stant açan şirketlere “parasız” yer verilmesinden kaynaklandığı ifade edildi.

Evrak üzerinde sanki kiralanmış gibi kiracı şirketten fatura kesilmiş ancak fuar sonrası “fatura iadesiyle” stant yerleri bedelsiz olarak verilmiş…

Bu çok ciddi bir iddia…

Çünkü bir şirketi “bilerek ve isteyerek zarara uğratmak” hem Ticaret Kanuna göre hem de Borçlar Kanuna göre suçtur…

“Eğer gerçekten böyleyse ANFAŞ’ın büyük hissedarları olan, Büyükşehir Belediyesi, ATSO ve Süleyman Bıdı, İlyas Zeybek son yapılan fuarın hesaplarının bağımsız bir yeminli mali müşavire incelettirmelidirler…”

Çünkü kendi hisseleri de parasal kaybın içerisindedir…

Görüldüğü gibi fuardan ve fuarcılıktan anlamayan Ali Bıdı, bu kentin en önemli değerlerinden birisi olan ANFAŞ’ın bütün itibarını yerle bir ettiği gibi diğer hissedarların hisse değerlerini de kayba uğratmaktadır…

Çok net anlaşılmaktadır ki bu ve benzeri zararları gidermek, (mesela çalışanına ev alması için ANFAŞ kasasından büyük miktarda avans verilmesi gibi) korsan durumundan çıkmak için yangın söndürme sistemlerini yaptırmak, ruhsat ve iskân belgesi almak için “şirketi sermaye artışına götürmeye” çalışıyor…

Ancak hissedarlara önce bu zararların ve kayıpların hesabını vermek zorundadır Ali Bıdı…

***

Ali Bıdı, geçen hafta gazetemizi ziyaret etti.

Bu ziyarette ben bulunmadım ama mesai arkadaşlarımla sohbet etmişler.

Bu sohbet sırasında, “Aksu Belediye Başkanı İsa Yıldırım ve Büyükşehir Belediye Başkan Danışmanı Cem Oğuz, Mehmet Talay’ın ANFAŞ konusunda kendilerini tehdit ettiğini söylediler” denilmiş…

Ben onlara inanıyorum…

Bu iki kişi, yani Yıldırım ve Oğuz aynen böyle demişlerdir ama koskoca yalan söylemişler…

Aslında demek istedikleri şu; Ey Ali Bıdı, görüyorsun değil mi, biz senin için nelere katlanıyoruz ve kendimizi senin için nasıl kalkan ediyoruz…

Tabi gururu okşanan Ali Bıdı bunu yemiştir… Nasıl yemesin ki, koskoca bir belediye başkanı ve bir danışman kendisini koruyacak kadar önemsiyorlar (!)

Oysa iyi bilinsin ki, ben hayatım boyunca kimseyi tehdit etmedim…

Hele hokkabazları, yalancıları, yalakaları asla tehdit etme girişiminde bile bulunmam…

Ali Bıdı… bilmem anlatabildim mi?