İçinizi ve dışınızı sevgiyle donatın. Çünkü insan, sevgiyle yoğrulmadıkça hep bir yanı eksiktir. Dışını süsleyen elbiseler, içi boş bir kalbin sesini bastıramaz. Kalbinize iyi bakın, orası bir bahçedir. Bahçeniz ne kadar bakımlıysa, oradan taşan güzellik de o kadar derin olur. Sevgi, insanın iç dünyasını aydınlatır, dışına da ışık olarak yansır. Birinin gözlerinde huzur görüyorsanız bilin ki içinde bir sevgi ırmağı akmaktadır. Kimi insanların yanında neden iyi hissederiz, hiç düşündünüz mü? Çünkü onların içiyle dışı birdir. Çünkü sevgiyi yalnızca sözcüklerinde değil, varlıklarının her zerresinde taşırlar.

Doğayla her fırsatta karışın. Toprağın altındaki sessiz yaşamı, gökyüzünün sonsuzluğunu, bir ağacın köklerindeki sabrı fark edin. Yeryüzü, bizimle daima konuşur; ancak biz çoğu zaman sesini duymayız. Rüzgâr, kulağımıza eski dillerde hikâyeler fısıldar. Yağmur, geçmişin hatıralarını taşır. Bir yaprağın düşüşünde bile yaşamın müthiş devinimi gizlidir. Doğadan uzaklaştıkça, kendimizden de uzaklaşıyoruz. Oysa bir ağacın gölgesinde oturmak, yalnızca serinlik değil, aynı zamanda ruhun kendi kökleriyle buluşmasıdır. Her fırsatta doğayla karışın; toprağa dokunun, suya ses verin, göğe bakın. Çünkü doğa, insanın unutulmuş aynasıdır.

Yeryüzü ile gökyüzü arasında köprü olun. Ne tamamen toprağa ait olun ne de bütünüyle bulutlara. İkisinin arasında, dengeyi bulan bir ruh olun. Gökyüzü size hayali, yeryüzü gerçeği verir. Gökyüzü umutla doludur, yeryüzü sabırla. İnsan, bu ikisinin kesişim noktasında anlam bulur. Bir yanda düşler, diğer yanda sorumluluklarımız var. Bir yanda sonsuzluk arzusu, diğer yanda anın ağırlığı üzerimizde dolaşır. Köprü olun; çünkü köprüler, ayrılıkları değil, birleşmeyi temsil eder. İnsan da böyledir; ruhuyla göğe, bedeniyle toprağa bağlıdır. Ve bu iki uç, sevgiyle birleştirildiğinde hayat bütün bir hâl alır.

Sevgiden birer insan olun. Çünkü sevgi, insan olmanın en yalın, en yüce hâlidir. Bilgiden önce sevgi gerek, çünkü bilginin yolu sevgiden geçer. Sevgiden uzak kalan her kalp, kendine gün gün yabancılaşır. Sevgiden bir insan olmak, kimseyi küçümsememek, kimseyi fazla görmemektir. Her canlıya, her taşa, her insana bir parça şefkatle bakabilmektir. Sevgiyle yaklaşmak, yeryüzüne iyilik tohumları ekmektir. Ve bir gün, o tohumlar döner dolaşır, yine sizin kalbinizde çiçek açar.

Hayat, sevgiyle donandığında anlam bulur. İnsan, doğayla karıştığında bütünlenir. Gökyüzüyle yeryüzü arasında köprü kurduğunda yükselir. Ve nihayet, sevgiden birer insan olduğunda, evrenin diliyle konuşmayı adamakıllı öğrenir.