CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu açılış ve temel atma törenleri için geldiği Antalya'da Başkan Akaydın'a, “Sen ne yaptın başkan” diye başladığı sözünü bakın nasıl bitirdi:
“Senin başka işin yok mu?
Ne güzel apartmanlar yapılırdı buraya?
Yandaşlara dağıtırdın..
Sana ne yeşil alandan..”
Ve devam etti:
“Rant dağıtırsanız, yandaşlarınızı zengin ederseniz hiçbir şey olmaz..
Halk için çalışırsanız, halkı için üretirseniz halka yakın olursanız başınız belaya girer..”
Yani..
Kılıçdaroğlu’na göre, Ak Partililerin hepsi rantçı, CHP’lilerin hepsi halkçı..
…
Bu “rantçılık” konusunda başkalarını suçlayan Kılıçdaroğlu’nun Büyükşehir Başkanı Mustafa Akaydın’a şunları sormasını isterdim:
1- 500 milyon lira borç ödediğini, 500 milyon liralık da yatırım yaptığını söylüyorsun..
Ben Antalya’da bu kadar para harcanan bir yatırım göremedim, yeraltına falan mı yaptın Başkan?
2- Milletin en çok şikayet ettiği, mahkemenin iptal ettiği, polisin de el koyduğu şu HALKKART konusunda birilerine rant sağladın mı, sağlamadın mı Başkan?
3- Madem halkçısın, madem Antalya halkını düşünüyorsun, o yepyeni kaldırımları söküp söküp ‘cadde güzelleştirme’ adı altında dünyanın parasını harcıyorsun.. Bu paralar kime gidiyor Başkan?
4- Antalya’yı çiçekler içinde görünce seni çok takdir ettim, bravo.. Ama, çevre düzenlemesi adı altında alınan-üretilen çiçeklerin 3 tane Antalya gibi şehri güzelleştireceği söyleniyor.. Bu kadar çiçeğin parası kimin cebinden çıkıyor Başkan?
…
Sormaz..
Çünkü..
Kılıçdaroğlu’nun “gerçekler”le pek bir ilgisi yoktur..
Kendisini esir almış bir “Ak Parti fobisi” ile çoğu kez ağzından çıkanı kulağı duymuyor..
Bugüne kadar, bu hükümet neredeyse Türkiye’yi tepeden tırnağa değiştirdi..
“İyi” yaptıkları da var, “kötü” yaptıkları da..
Bu “iyi”leri de “kötü”leri de Türk halkına ancak “muhalefet” partileri anlatabilir..
Ama..
Başta Kılıçdaroğlu olmak üzere, muhalefetin “yapılan her şeyi” kötü olarak gösterme gayreti içinde olduğunu görünce, onlara inanmamaya başlıyor..
Ve..
Muhalefete olan inançsızlık, anketlere de yansıyor..
Buna rağmen..
Muhalefet partilerinin hiçbiri, “milletin ne demek istediğini” anlamaya çalışmıyor ve sürekli kan kaybediyor..
…
Artık iyice şüphelenmeye başladım..
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bu muhalefet ile bir anlaşma falan yaptı galiba..
CHP’liler de, MHP’liler de hatta BDP’liler de sürekli olarak Başbakan’ın ekmeğine yağ sürüyorlar..
Bu kadar bilinçsiz, bu kadar mantıksız, bu kadar kavgacı bir muhalefet, bu devirde olacak şey değil..
Belgesiz suçluyor, rezil oluyorlar..
Tutarsız konuşuyor, kendilerine güldürüyorlar..
İyiye kötü deyip, milleti kendilerinden uzaklaştırıyorlar..
Sonunda hükümet yüzde 50’leri geçiyor, onlar aşağılara düşüyor..
…
Bütün bunlardan sonra Kılıçdaroğlu çıkıyor, güya dalgasını geçiyor:
“Yahu Akaydın Başkan, senin başka işin yok mu?
Ne güzel apartmanlar yapılırdı buraya?
Yandaşlara dağıtırdın..
Sana ne yeşil alandan..”
Bunu söylerken, çevresinde “zorla toplanan” 1000 kişiye seslendiğini bile görmüyor..
…
Biz, muhalefet partilerinden biri “iktidar alternatifi” olabilsin diye her türlü uyarıyı yapıyoruz..
Hiçbir hükümet, Türkiye’yi “dikensiz gül bahçesi” sanmasın istiyoruz..
Ama..
Onlar hala 21. yüzyıla gelmiş bir Türkiye’de, gerçekleri anlatmak yerine “korku” yaratma peşinde koşarak hükümetin değirmenine su taşıyor..
Muhalefeti böyle olan bir ülkede, iktidarı suçlamanın anlamı var mı?