Büyükşehir Belediye Meclisi’nin 7 CHP’li üyesi..
CHP Grup Sözcüsü Erdem Armen, ikinci grup sözcüsü Remzi Sadi, Gürsel Karabayır, Hüseyin Kazancı, Mustafa Karaman, Deniz Fırat Budak ve Edip Kemal Bahadır..
Geçtiğimiz perşembe günü bir basın toplantısı düzenleyerek, Büyükşehir Başkanı Mustafa Akaydın’ın kendilerine yönelik “mürit-parazit-asalak şeklinde hakarete varan suçlamaları”na yanıt verdiler..
“Akaydın sürekli yalan söylüyor, herkesi kandırıyor” dediler..
“Kime ve neye hizmet ettiği belli değil” dediler..
Katı Atık Depolama ihalesi ile ilgili olarak, “Belediye’yi adrese teslim ihale ile büyük zarara uğrattı” dediler..
“Halkkart’ın sorumluluğundan kurtulabilmek için sistemi Ulaşım AŞ’ye devretmek istiyordu, engel olduk, kötü olduk” dediler..
…
Bunlar da Akaydın’a yönelik “ağır” suçlamalardı..
Özellikle “Katı Atık Depolama ihalesi iddiaları çok vahimdi..
Neydi bunun hikayesi?
İhale yapılmış ve 1 milyon 750 bin lira karşılığında bir firma kazanmıştı..
Ancak, Akaydın bunu onaylamamıştı..
1 hafta sonra yeniden ihaleye çıkıldı..
Bu ihaleyi, Erdem Armen’in meclis toplantısında ismini bir kağıda yazarak gösterdiği firma 150 bin lira karşılığında kazandı..
Burada Akaydın’ın “adrese teslim ihale” yaparak belediyeyi zarara uğrattığı öne sürüldü..
…
Akaydın, meclis üyelerinin ithamlarına hemen ertesi günü cevap verdi..
CHP'li üyelerin “Katı Atık Depolama” yani çöp ihalesiyle ilgili ileri sürdükleri yolsuzluk iddiaları için..
“Anladığım kadarıyla bu konuşmaların içinde savcılara gönderme var” dedi..
Ve devam etti:
“Diyorum ki; tarihe geçin, çok şerefli bir iş olur..
Bizzat siz suç duyurusunda bulunun..
Başka sözüm yok..”
…
7 meclis üyesi yaptıkları açıklama ile Akaydın’a “gözdağı” vermişlerdi..
Akaydın da bu açıklamalara verdiği cevapla 7 meclis üyesine “gözdağı” vermiş oldu..
…
Şimdi sözüm o 7 meclis üyesine..
Başladığınız bir işi bitirdiğinizi göstermek için karşınıza büyük bir fırsat çıktı..
Eğer..
Kamuoyu önünde “Akaydın’a karşı haklı olduğunuzu” ispatlamak istiyorsanız, Akaydın’ın bu “BLÖF”ünü görmek zorundasınız..
Eğer..
Katı Atık Depolama ve Halkkart ihaleleri konusunda savcılara bir “suç duyurusu” yapmaz iseniz..
Hem Akaydın size karşı yaptığı suçlamalarda ve hakaretlerde “haklı” durumuna gelecek, hem de hepinizi bir kaşık suda boğmuş olacak..
Ve siz kamuoyu önünde “iftiracı” olacaksınız..
Bunu ister misiniz?
…
Şunu çok iyi biliyorum..
Akaydın CHP’nin genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na güveniyor..
Kılıçdaroğlu, rakibi Baykal’ı partililerin gözünden düşürdüğüne inandığı Akaydın’a arka çıkacaktır..
Bir CHP’li Büyükşehir Başkanı hakkında, CHP’li belediye meclis üyeleri tarafından savcılığa suç duyurusu yapılmaması için, bütün gücünü kullanacaktır..
Bu nedenle de Akaydın meclis üyelerine gerine gerine “hodri meydan” diyebiliyor..
…
Ama..
Ortada, “partidaş” olmanın ötesinde, Akaydın’ın “kişiselliğe inen ağır hakaretleri” var..
“Adrese teslim ihale” iddiaları ile kamuyu zarara uğratan birinin suçuna ortak olmak var..
Bunlar yenilir-yutulur şeyler değildir..
Bence..
Bu 7 meclis üyesi..
Partiden ihraç edilmeyi bile göze alarak, savcılığa gitmek zorundadır..
Bu artık bir “onur meselesi”dir..
…
Bakalım neler olacak?