14 Mayıs 1946 Uluslararası Tarım Üreticileri Federasyonu’nun kuruluş tarihidir. Bu kuruluşun kısa adı İFAB’tır. Uluslararası Tarım Üreticileri Federasyonu’nun kuruluş günü olan 14 Mayıs yalnız bizde değil kuruluşa üye bütün ülkelerde Dünya Çiftçiler Günü olarak kutlanmaktadır. Önceki gün onların günüydü ve minnet duygusu içeren mesajlarla bu ulvi mesleği devam ettiren çiftçilere teşekkür edildi. Tarım, insanların temel gereksinimlerini karşılamak amacıyla doğa kaynaklarını kullanıp işleyerek yaptıkları ekonomik faaliyetlerdir. Ülkemizin en önemli tarım alanlarından biri olan Antalya bölgesi, sera tarımının merkezi konumundadır. Antalya’nın neredeyse her yerinde sera tarımını görebiliyoruz. Başta merkez olmak üzere Gazipaşa, Alanya, Manavgat, Serik, Kemer, Kumluca, Finike, Kale ve Kaş. Sera sebzeciliğinde en yoğun olan ilçemiz ise Kumluca. Antalya’dan yıl boyunca ülke içine ve yurt dışına yaş sebze ve meyve gönderiliyor. Türkiye’de örtü altı tarımının yüzde 87’si Akdeniz bölgesinde yapılmakta ve Antalya ilk sıradadır. Antalya’da, iklim koşullarının uygun olması, sulanabilen verimli arazilerin bulunması nedeniyle erken veya geç dönemde örtü altı sebze tarımı yoğun şekilde yapılmaktadır.  Ülkenin geleceği demek olan bu önemli sektör, oy uğruna kimi zaman kullanılmıştır. Bugün çiftçiye, mikrofon uzatsanız neler neler söyleyecektir; “İlaç ve gübre fiyatı geçen yıla göre çok arttı, seraya ekilecek sebze ve meyve fideleri de çok zamlandı. Traktöre su mu katalım da çalıştıralım, mazot da çok yükseldi” gibi. Bunlar eleştirilerin ekonomik tarafı. Ya verilen emek, çaba. Bir çiftçi çocuğu olarak söylüyorum, yapılması en zor meslektir. Örneğin, sera üretimi, çocuk bakımından daha zordur. Fide ekimi ile iş bitmiyor, bunun çapası, ilacı, gübresi ve sulamasının yanı sıra kış aylarının dondurucu soğuğunda serada sabaha kadar soba yakılır ki verilen emeğinin bir günde yok olmamasının önüne geçilsin. Mustafa Kemal Atatürk’ün de dediği gibi, “Milletimiz çiftçidir. Milletin çiftçilikteki çalışma imkanlarını, asri ve iktisadi tedbirlerle en yüksek seviyeye çıkarmalıyız.”