Bir terörist saldırı olur..
“Terörü bitirmek” adına “çareler” konuşulacağına..
Herkes kendine yontmaya çalışır..
Sel vurur, deprem olur..
“Felaketin sebebi olan insan”lara karşı nasıl bir önlem alınması gerektiği konuşulacağına..
Yine herkes kendine yontmaya çalışır..
Dış siyasetle ilgili bir gelişme olur..
Eskiden “birleşir” tek yürek olurduk..
Şimdi “koltuk hesabı” ile herkes kendine yontmaya çalışıyor..
Detaylara girmiyorum..
Ama..
Şu ortaya çıktı ki..
Son yıllarda Türkiye bir “akıl tutulması” yaşıyor..
Ne sınır ötesi ya da sınır içi operasyonlar..
Ne terörist saldırılar..
Ne sel ya da deprem felaketleri..
Ne dökülen kanlar..
Ne ağlayan analar..
Bizim bu akıl tutulması, “bütün bunları geride bırakacak çok daha önemli bir sorun” haline geldi..
“Vicdan”ı unuttuk..
“Hoşgörümüz” hiç kalmadı..
“Bilgi ve beceri”nin değeri yok..
“Sevgisizlik” ruhumuza işledi..
“Dürüstlük” ahmaklık olarak niteleniyor..
“Saygı”nın adı var kendi yok..
“İletişim araçları” son derece hızlandı, ama “iletişebilen insan” neredeyse kalmadı..
Ve..
Önümüzde bu “histeri”nin düzeleceğine dair en ufak bir belirti bile göremiyorum..
Bu da beni korkutuyor..

Nedir “akıl tutulması”?
“Akıl” insanı diğer canlılardan ayıran yegâne varlık..
“Düşünme, anlama ve kavrama gücü..”
Elle tutulmaz, gözle görülmez..
Ama..
“Akıl” kendisine değer veren insanı en üst seviyelere çıkarır..
“Düşünme, anlama ve kavrama gücü”nün değerin bilmeyenler, hiçbir konuda “akılcı” olamaz ve “akılsızca işler yapmaya” başlarlar..
Tıpkı günümüzde olduğu gibi..
Eğer bir insan bu akıl tutulmasını yaşarsa önemli değildir..
Çünkü..
Sadece kendine ve yakın çevresine zarar verir..
Ama..
“Seçilmişler” ve “yöneticiler” bir akıl tutulması yaşarsa..
İşte bu “vahim” bir durumdur..
Çünkü..
Bunun zararını bütün insanlar çeker..
Kentimizde, ülkemizde hatta dünyada bunun örnekleri çokça var..
“Akıl tutulması yaşamayanlar” bunu açık-seçik görürler..
Göremeyenlere, Allah selamet versin..

Diyeceğim o ki..
Siyasi ya da ekonomik durumunuz ne olursa olsun..
“Düşünme, anlama ve kavrama gücü”nü kaybetmeyin..
Yani, “akıl tutulmasına” uğramayın..
Vicdansızı, merhametsizi, hırsızı-arsızı, hoşgörüsüzü, sevgisizi-saygısızı kendinize örnek almayın..
Bugün “kazanmış gibi” görünürsünüz..
Ama..
Aslında “kaybedenlerden” biri olursunuz..
Bakın çevrenize..
Kimi nasıl görüyorsunuz?
Başkaları da aynen sizi öyle görüyordur..
Haydi..
Şu “insani değerler”i bir kez daha düşünün..
Neler kaybettiğinizi göreceksiniz..