Merdivenleri yavaş yavaş ve sağlam adımlarla çıkmak bizi yaşamda mutlu ve başarılı yaptığı gibi ileride dönülmesi zor ve bize zarar verecek yollardan da uzak tutar.
O yüzdendir ki ‘halk dilinde altın bileziği koluna takmak’, yani yaşamı boyunca bizi mutlu edecek maddi manevi katkı yapacak bir meslek sahibi olmak birinci hedefi olanlar hayatlarına rahat devam edebilirler.
Parmağa yüzük takmada acele edenler ise hem iyi meslek hem de kendi ayakları üzerinde duracakları bir yaşam sahibi olmaktan uzaklaşırlar.
Kolumuza altın bilezik sonra parmağımıza bize bir ömür pişmanlık getirmeyecek yüzük takmalıyız.
Gerçi bazen birtakım şansızlıklarla altın bileziğe tekrardan sıfırdan dönüş yapma, mesleğinde önceden başarılı olan yeni kuracakları bir yaşam düzeninde geçmişteki başarılarını ve zorlukları nasıl aştıklarını hatırladıkları an büyük bir adım atmış olurlar ve geride bıraktıklarından daha fazlasına sahip olabilirler.
Altın bilezikten daha kıymetli bir meslek bizi bir ömür hem mutlu yapar hem de kaliteli rahat bir yaşam sürmemize katkı yapar.
Ama aceleyle, telaşla oldubittiyle parmağımıza taktığımız yüzük ise bizi mutsuzluğa, karamsarlığa hayat boyu küskünlüğe, pişmanlığa sürükler.
Altın bileziği, yani iyi bir mesleği olan insanlar yaşamlarında başlarına gelen şansızlıklarda maddi zarara uğramış olabilirler, fakat mesleklerine tekrar bıraktıkları yerden başlayarak eskisinden daha iyi başarı ve yaşam koşullarına sahip olabilirler.
Yeter ki bu geçiş sürecinde kendisine yakın gibi gözükenlerden art niyetli olanları ayıklayıp kendisini maddi manevi üzecek zarara uğratacak insanları hayatlarından çıkarmalarıyla bu eşiği kazasız sıkıntısız atlayabilirler.
Parmağımız bize önemli bir nimettir. Yanlış bir ağırlık yaşamımızı alt üst eder ve pişmanlıklarla dolu bir yaşama sürükler. Hele hele bazıları kendilerine sahte karakterli pembe gibi sunulan sahte mutluluklara inanarak parmaklarına çok defa bu ağırlıkları takarak hayatlarını cehenneme çevirirler ve cehennemden çoğu zaman çıkamazlar.
O yüzdendir ki parmaklarımızda bizi bir ömür pişmanlık yaşatacak ağırlık taşımadan da hayatımıza devam edebiliriz. Böylece yanlış üzerine yanlış yapmamış oluruz.
Parmaklarımıza takacağımız ağırlıklarda kimsenin bizi yanlış yapmamıza bizi kandırmasına ya da birilerinin biz kefiliz diyerek hayatımızda dönülmez yollara girmemize sebep olmalarına izin vermemeli ve parmaklarımıza ömür boyu ağırlık gelecek ağırlıkları takmamalıyız. Yani önce altın bilezik. Yani meslek sahibi olarak sadece parmaklarımıza değil yaşamımız boyunca bize yük gelecek ağırlıklardan uzak durmalıyız.
Gönlünüz dostluk ve spor dolsun.