Ülkemizin yaşadığı en büyük depremlerden birini yaşadığımız bugünlerde 85 milyonun üzüntüsüne tüm dünya devletleri ve vatandaşları ortak oluyor.

Zaman zaman sorun yaşadığımız başta Yunanistan, Ermenistan, İsrail hatta ABD olmak üzere birçok devlet ve bu devletlerdeki büyük şirketler, dünyanın her yerindeki vatandaşlarımız gerek ferden gerekse bir kurum vasıtasıyla yardıma koşuyor.

Ülkemizin her yerinden ve yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın yakınlarının, dostlarının olduğu afet bölgesinde fiziksel kayıplar kalplerimizi acıtıyor.

Depremin üzerinden bir hafta geçmesine rağmen halâ mucize kurtarılmalar gerçekleşiyor.

Bütün bunlar büyük uğraşlarla gerçekleşiyor.

Yavaş yavaş fiziksel kayıplarımız toprağa veriliyor, 13,5 milyon vatandaşımızın yaşadığı 10 ilimizde hayatta kalan vatandaşlarımız bundan sonraki yaşamlarında afetin dehşetini belki hiç unutmayacaklar ama onlara yapılacak her doğru davranış psikolojik destek olacaktır.

Deprem bölgesindeki vatandaşlarımızın başta barınma, gıda, sağlık, iş, giysi, ısınma, eğitim ihtiyaçları, sosyal yaşantı, sanat ve spor gibi moral faktörlerle desteklenerek aşılacaktır.

Bu kadar yıkıcı bir afeti atlatmada moral motivasyon vatandaşlarımızın en büyük ihtiyaçlarından.

Deprem bölgesindeki vatandaşlarımıza psikolojik destekte doktorlarımıza ve sağlıkçılarımıza büyük görev düşüyor.

Kendilerinin yalnız olmadığı duygusu realist bir uygulamayla onlara hissettirilmelidir.

Millet olarak genelde duygularımız bizde çok önemlidir, o yüzdendir ki deprem bölgesindeki vatandaşlarımızın bundan sonraki yaşamlarında iyilik ve güzelliklerle iç içe yaşaması için uğraş verilmeli.

Günümüz dünyasında psikolojinin insan yaşamındaki etkisi göz önüne alınarak hareket edildiği takdirde deprem bölgesindeki vatandaşlarımızın fiziksel ve ruhsal yaraları hızlıca sarılacaktır.

Gönlünüz dostluk ve spor dolsun.