Aradaki farkı anlayın artık..
1- Bir tarafta tehdit, tepki, şantaj ve ikiyüzlülük..
2- Diğer tarafta her şey şeffaf ve demokratik..
Hangisini tercih edersiniz?
“Normal” olanlar tabii ki, ikinci maddedeki durumu seçerler..
Ama..
Maalesef Türkiye’nin yüzde 25.13’ü birinci maddedeki durumu tercih etti..

Bunu biraz açalım..

BAYKAL KARARI NASIL ALINDI
CHP’de merakla beklenen “TBMM Başkanlığı” için adaylık düğümü önceki gün çözüldü..
Bazı üyelerin, “Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmesinin partide sıkıntı yarattığını iddia ederek dillendirdiği itirazlara rağmen” Deniz Baykal adında karar kılındı..
Peki bu “karar” nasıl alındı?
Biraz tehdit, biraz şantaj, biraz da ikiyüzlülükle..
Şöyle ki;
Baykal’ın Erdoğan’la görüşmeye gitmeden Kılıçdaroğlu’nu aradığını ancak ulaşamadığını söylemesi üzerine Kılıçdaroğlu, “Baykal bana nasıl ulaşamadı anlayamadım” demişti..
Bunun üzerine Baykal, “Kılıçdaroğlu’nun tutumu aslında benim Meclis Başkanlığı adaylığımı önlemeye dönük bir harekettir” diyerek tepki gösterdi..
Ardından, “görüşme kayıtları açıklarım haaa” anlamına gelecek cümleler sarfetti..
Baykal’ın bu tehdit ve şantajı, bazı vekillerin tepkisine yol açtı..
Kılıçdaroğlu baktı oklar yine kendisine dönecek, hemen araya girdi, tansiyonu düşürmeye çalıştı..
Ve Baykal ile iftarda yan yana oturarak, “birlik görüntüsü” vermeye çalıştı..
Kılıçdaroğlu ertesi gün de Baykal’ı görüşmeye davet etti..
İkili yaklaşık 1.5 saat görüştü ve “Baykal CHP’nin TBMM adayıdır” diye açıklama yapıldı..

İşte size CHP’nin “manzarası” ve 32 kısım tekmili birden bir “TBMM Başkan adaylığı”nın hikayesi..
CHP’liler işte “böyle bir partiye” oy veriyorlar..
Sadece bilsinler diye yazıyorum..

TEŞKİLATIN FİKRİ ALINDI
Gelelim, “CHP’lilerin oy verenleri beyinsiz, göbeğini kaşıyan adam, gerici” diye nitelediği Ak Parti’ye..
Başbakan Ahmet Davutoğlu, seçimlerin ardından MYK, MKYK, il başkanları, belediye başkanları, gençlik ve kadın kolları başkanlarıyla ayrı ayrı görüşerek sandık sonuçlarını değerlendirdi..
Ve muhtemel koalisyon seçenekleri hakkında teşkilatının fikrini aldı..
Önceki gün de milletvekilleriyle biraraya geldi..
“Seçim sürecinde bölgenizde gözünüze çarpan eksiklikler nelerdi? Muhtemel koalisyon seçenekleri konusunda ne düşünüyorsunuz, neden” sorularını sordu..
Şu cevabı aldı:
1- Ak Parti’nin ilkeleri korunduğu takdirde, ülkenin hükümetsiz kalmaması için koalisyona varız..
2- CHP ya da MHP koalisyonuna eşit mesafedeyiz..
3- Eğer koalisyon gerçekleşmezse, ilkelerimiz ve 13 yıllık hizmetimiz zedelenecekse erken seçime gidelim..
Ayrıca..
Toplantıların gündeminde Meclis Başkanlığı da yer aldı..
AK Parti'nin adayı konusunda önce vekillerin ardından da MKYK üyeleri ile değerlendirme yapıldı..
Başbakan Davutoğlu, milletvekillerinin her birinden Meclis Başkanlığı için düşündükleri adayın ismini yazmalarını istedi..
Vekiller düşündükleri adayın ismini zarf içine koyup Davutoğlu'na teslim etti..

Bu da, “Ak Parti’nin manzarası”..

ARADAKİ FARKI ANLAYIN ARTIK
Gördüğünüz gibi..
CHP’de işler tehdit, tepki, şantaj ve ikiyüzlülükle yürüyor..
Ak Parti’de ise her şey şeffaf ve demokratik bir şekilde yürütülüyor..
“Ön seçim kandırmacası”yla milleti de aldatmıyor..
Ve işte aradaki bu fark, Ak Parti’yi 12 yıldır hep “birinci parti” yapıyor..
Umarım bu, diğer partilere de, o partilere oy verenlere de örnek olur..