Efendim..
Çıralı sahilinde günlerdir süren ve artık “şov”a dönüşen protestoyu biliyorsunuz..
Ormanspor’a katkı olsun diye o sahilde bir yer verilmiş..
Ormanspor da, “sponsorluk” karşılığında bir turizmciye bu alanı 10 yıllığına kiralamış..
Kiralayan turizmci burayı tellerle çevirmiş..
İddia o ki..
“Bu tamamen bir danışıklı dövüştür, o sahil o turizmciye zaten verilecekti, Ormanspor araya konarak bu sağlanmış oldu..”
Şimdi Çıralı ve Ulupınar köyü halkı, bu alanın üzerine herhangi bir yapı yapılmaması için gece-gündüz nöbet tutuyor..
Bu konuyu “siyasi” açıdan kullanmak isteyen CHP’liler ile CHP’de bir köşe kapmak isteyen SKT temsilcisi de yöre halkını yönlendirmeyi sürdürüyor..
Ve..
Şöyle bir feryat yükseliyor:
“Sahillerimiz elden gidiyooorrr..”
…
Sahillerin tamamının, denizden 100 metre mesafeye kadar yeri, kayıtsız-şartsız “halkın serbestçe kullanabileceği şekilde açık olmak” zorundadır..
“Kıyı Yasası” bunu söyler..
Söyler de..
Özal’ın başlattığı “turizm hamlesi”nden bu yana..
İşgal edilmedik sahil mi kaldı?
“Kıyı Yasası”nı takan oldu mu hiç?
Yıllarca yazdık, anlattık, tepki gösterdik..
TV’de en yetkili ve etkili kişilerle, hatta turizmcilerle programlar yaptık..
Bu yasaya rağmen..
Hangi “sahil belediyesi” veya “hangi iktidar” sahillerin işgal edilmesinin önüne geçti?
ANAP, DYP, CHP, MHP, SP ya iktidar oldular, ya da iktidar ortağı..
Şimdi de Ak Parti iktidar..
Sahiller konusunda hangisi halkın sesine kulak verdi?
Hangisi çıkıp da turizm yatırımcılarına, “bitişik nizam tesis yapmayın” dedi?
Hangisi, “sahiller halkın malıdır, burayı kendi malınız gibi kullanamazsınız” diye tavır koydu?
Hangisi, “ben ecrimisil falan anlamam kardeşim, bu sahil halka açık olacak” dedi, diyebildi.,.
Hiçbiri yapmadı bunu..
Sonuç?
Sahiller gitti gideceği kadar..
Olmayan bir şey için, “elden gidiyooorrr” diye feryat etmenin anlamı var mı?
…
Bu aslan sosyal demokrat arkadaşlarım..
“İktidar fobisi”ni bir türlü yenemiyorlar..
Sahilleri korumak adına yapacakları çok şey var aslında..
Ama..
Önce işi siyasi boyuta çekmeyecekler..
Sonra..
Yerel yönetim, imar ve kıyı yasalarına göre ne yapabileceklerini iyi öğrenecekler..
Hala merkezi yönetimin sahil yağmasını önleyemiyorlarsa..
Vatandaşı sokağa dökecekler..
Bir çağrı ile en azından kendi seçmenleri kadar, başkaları da bu eyleme katılacaktır..
Böyle bir eylemin karşısında kim durabilir?
Hangi iktidar, hangi yatırımcı sahilde bir işlem yapmaya kalkışabilir?
Ama..
Bunu yapacak yerel yönetimlerin de, yağmaya karşı çıkacak milletvekillerinin de iğneyi önce kendilerine batırması gerekiyor..
“Tencere dibin kara…” misali..
Plan tadilatlarıyla kıyak üzerine kıyak yaparken..
İktidara, “sahilleri işgal ettirmem” deme cesareti gösterebilirler mi acaba?
…
Şimdi..
Sahiller “yağma Hasan’ın böreği” gibi kapanın elinde kaldı..
“Hiç olmazsa kalan yerler kalsın bari” gibi bir istekte bulunacaksak..
Bu isteğimizde de “samimi” isek..
Önce şu siyasetten arınalım..
Ve..
Bağcıyı dövmek yerine üzüm yemeye bakalım..
Belki, o zaman Çıralı’yı da, Çıralı gibi yerleri kurtarmayı başarırız..
Belki..
Trend Haberler

Antalya Büyükşehir’de hafriyat krizi: Müdür görevden alındı

Erol Bulut’un ekibi belli oldu! İşte Antalyaspor’un yeni hocasının antrenörleri...

Antalyaspor’da Erman Kılıç ve Veysel Sarı’ya PFDK’dan ağır fatura

Hafriyatçılar Büyükşehir’i çevirdi! Giriş çıkışları kapattılar

ANEX Tour’dan açıklama geldi

Antalya Büyükşehir’e operasyon: 6 gözaltı