Son dönemde çıkan mükemmel birey olma çalışmalarına karşıt ben hatalardan bahsedeceğim. Göz göre göre yaptıklarımız, bilmeden yaptıklarımız hatta pişman olduklarımız...

Tabi bir kelimeyi ele alacaksak, o kelimeden herkesin aynı anlamı çıkarıyor olması gerekiyor. Bu sebeple önce hata ne demek onu açıklayalım mı?

Hata; yanılma, bilmeden yapılan yanlışlık diyebiliriz. İnatla aynı davranışı sergiliyor isek o artık bir hata değil davranış ya da istek halini alıyor. Biz ise yapanların hata demesine ikna oluyoruz. Ya da öyle olsun istiyoruz. Bir de defalarca kendimize yaptığımız hatalar var. Hep inanmak, güvenmek gibi...

Harika bir şarkıdır Candan Erçetin'in Meğer'i. Örnek olsun istedim;

Ben ne çok hata yapmışım meğer

Gözüm kapalı bakmışım meğer

Yıllar geçmiş ben saymışım meğer

Dostum sanıp aldanmışım meğer

Yıllarca sürer sanmışım meğer

Boşa kalbimi açmışım meğer

Çok hata yapıyoruz. İnsanız ve güvenmeye, en çok da inanmaya ihtiyaç duyuyoruz. Belki mantığımıza uymuyor ama kalpten istiyoruz boşa çaba harcamamış olmayı. Eğer ki boşa ise binbir yıkım yaşıyoruz. Hiç alışamıyoruz darbe almaya hem de bizim verdiğimiz izinlerle.

Oysaki yine son satırlarda ne diyor Candan “olsun varsın, pişman değilim. Biraz üzüldüm, hepsi bu.”  Hiç pişman olmayın. İnandığınız için. Güvenmek sizin ayıbınız değil. Hem hatasız kul da olmaz. Üzülebiliriz normali bu. Etten kemikten bir insanız beton değiliz ki üzülmeyelim. Ama yine güvenelim, yine hatalar yapalım. Sadece ders çıkarmayı unutmayalım. Aynı hataları defalarca yapmayalım. Ders çıkarmamak, hep aynı yerden kırılmak bizi bir süre sonra darbe ala ala katılaştırır.  İnsan için en acımasızı da bu. Katılaşmak, duygularla körelmek.

Hele ki verdiğiniz değeri haketmeyen üç beş insan için duygusuz mu olacaksınız? Bu kadar güzel bu kadar içsel bir histen vaz mı geçeceksiniz? Kim için ne için?

Ve hep şuna inanın, herkes kendine yakışanı yapıyor. Herkes kendine yakışanı taşıyor. Siz siz olmaktan caymayın. Değişmeyin. Siz güvenmeyi seçin.