Gülveren Anadolu Lisesi, UNESCO Kulübü seminerleri kapsamında Erdem Beyazıt Kültür Merkezi’nde Ankara Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Fizik Mühendisliği Bölümü Profesörü Doktor Ömer Yavaş, ‘Bilim ve teknolojide bugün ve yarın’ konulu seminer verdi. Prof. Dr. Ömer Yavaş, bilim ve teknolojinin önemine dikkat çekerek, “Yılımız bilgi bilim ve teknoloji yılı. Biz ülke olarak bundan ne anlıyoruz? Dünyamız nerede, yarınlarda bizleri nasıl bir dünya bekliyor? Dünü ve bugünü anlamadan yarına yolculuk yapmak anlamsız ve imkansız. Gelişmişlik göstergeleri nelerdir? Gelişmiş dünyanın göstergeleri ve ülkemizin durumunu anlatacağım. Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi’nin (CERN) bilimsel gelişmelerinden bahsedeceğim. Yakın geleceğin öne çıkan meslekleri neler olacak? Biz nasıl bir Türkiye hayal ediyoruz ve Türkiye’yi nereye taşıyabilirizi konuşacağız. Günümüzün öne çıkan teknolojileri, nükleer teknoloji, uzay teknolojisi, savunma teknolojisi, enerji teknolojisi, biyokimya teknolojisi, nanoteknoloji, bilişim ve iletişim teknolojisi, ulaşım teknolojisi, sağlık teknolojisidir. Hepimiz Antalya’ya hızlı tren gelsin istiyoruz. Bu teknolojilerin birinin gelişmesi diğerini tetikler ve gelişir” dedi.
CERN’deki bilimsel gelişmeler
Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi’nin (CERN) bilimsel gelişmelere öncülük ettiğini belirten Prof. Dr. Yavaş, “İnternetin icadından dokunmatik ekranın geliştirilmesine kadar pek çok keşif, CERN’de yapıldı. CERN'de yürütülen araştırmaların esas amacı maddenin yapısını ve maddeyi bir arada tutan kuvvetleri anlamaktır. İnsanlığın asırlardır yürüttüğü maddenin yapısını anlamak amaçlı büyük faaliyetin modern altyapısı parçacık hızlandırıcılarıdır. Parçacık hızlandırıcılarında çok yüksek enerjilere ve çarpışma sayılarına erişmek, çarpışmalardan çıkan çok sayıdaki parçacığı algılayabilmek mevcut teknolojinin sınırlarını zorlamaktadır. Bu bağlamda CERN, temel bilim araştırmalarının yanında, yarının teknolojilerini geliştirmekte de çok önemli bir rol oynamaktadır. Bilimsel anlamda, 20’nci yüzyılda ne çıktıysa atomun içinden çıkmıştır. Atomun içindeki bilgiye ulaştıkça yeni teknolojiler geliştirebiliyoruz. Türkiye’nin CERN’e üye olması ile birlikte bizim de bu açıdan çalışmalarımız oldu. Türk Hızlandırıcı Merkezi Projesi’ni tasarladık ve bunun ilk aşaması olan Elektron Hızlandırıcısı ve Lazer Tesisini (TARLA) kullanıma açtık” diye konuştu.
‘Hedefinize tutkuyla bağlanın’
Türkiye’nin 2050 hedeflerine değinen Prof. Dr. Yavaş, “2050 Türkiye’si için 85 yıl ortalama yaşam süresi, en az 30 Nobel Ödülü, bir dünya kupası, bilimsel yayınlarda ilk 10’da, uluslararası saygınlıkta ilk 10’da olmak gibi oldukça iddialı beklentiler mevcut” dedi. Konuşmasının sonunda öğrencilere tavsiyelerde bulunan Prof. Dr. Yavaş, “Sevgili öğrenciler iyi bir eğitim almak için önce kişisel olarak tüm fedakarlıkları göze alın. Şartlar ne kadar zor olursa olsun çalışın. Hedefinize tutkuyla bağlanın. Hayal kurun, gerçekleştirin. Biraz meraklı olun. İki yabancı dili çok iyi bilin. Türkiye'yi muasır medeniyetler seviyesine çıkarmak Atatürk'ün en büyük hedefi olmuştur. Bunu çok iyi anlayın” diyerek konuşmasını tamamladı.
Esra ALTUNKES
CERN’deki bilimsel gelişmeler
Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi’nin (CERN) bilimsel gelişmelere öncülük ettiğini belirten Prof. Dr. Yavaş, “İnternetin icadından dokunmatik ekranın geliştirilmesine kadar pek çok keşif, CERN’de yapıldı. CERN'de yürütülen araştırmaların esas amacı maddenin yapısını ve maddeyi bir arada tutan kuvvetleri anlamaktır. İnsanlığın asırlardır yürüttüğü maddenin yapısını anlamak amaçlı büyük faaliyetin modern altyapısı parçacık hızlandırıcılarıdır. Parçacık hızlandırıcılarında çok yüksek enerjilere ve çarpışma sayılarına erişmek, çarpışmalardan çıkan çok sayıdaki parçacığı algılayabilmek mevcut teknolojinin sınırlarını zorlamaktadır. Bu bağlamda CERN, temel bilim araştırmalarının yanında, yarının teknolojilerini geliştirmekte de çok önemli bir rol oynamaktadır. Bilimsel anlamda, 20’nci yüzyılda ne çıktıysa atomun içinden çıkmıştır. Atomun içindeki bilgiye ulaştıkça yeni teknolojiler geliştirebiliyoruz. Türkiye’nin CERN’e üye olması ile birlikte bizim de bu açıdan çalışmalarımız oldu. Türk Hızlandırıcı Merkezi Projesi’ni tasarladık ve bunun ilk aşaması olan Elektron Hızlandırıcısı ve Lazer Tesisini (TARLA) kullanıma açtık” diye konuştu.
‘Hedefinize tutkuyla bağlanın’
Türkiye’nin 2050 hedeflerine değinen Prof. Dr. Yavaş, “2050 Türkiye’si için 85 yıl ortalama yaşam süresi, en az 30 Nobel Ödülü, bir dünya kupası, bilimsel yayınlarda ilk 10’da, uluslararası saygınlıkta ilk 10’da olmak gibi oldukça iddialı beklentiler mevcut” dedi. Konuşmasının sonunda öğrencilere tavsiyelerde bulunan Prof. Dr. Yavaş, “Sevgili öğrenciler iyi bir eğitim almak için önce kişisel olarak tüm fedakarlıkları göze alın. Şartlar ne kadar zor olursa olsun çalışın. Hedefinize tutkuyla bağlanın. Hayal kurun, gerçekleştirin. Biraz meraklı olun. İki yabancı dili çok iyi bilin. Türkiye'yi muasır medeniyetler seviyesine çıkarmak Atatürk'ün en büyük hedefi olmuştur. Bunu çok iyi anlayın” diyerek konuşmasını tamamladı.
Esra ALTUNKES