25 Ekim 2016 tarihli yazımda Muratpaşa Belediyesi’ni uyarmış, “bu ihaleyi yapanlar altında kalabilir” demiştim..
Nedenini de şöyle açıklamıştım:
“Bir belediye, (borcu olsun olmasın) satışa çıkardığı ‘kamu kaynakları’nı en yüksek fiyata satacağı ortamı sağlamak zorundadır..
Yani, ihale ilanını çok fazla sayıda vatandaşa duyurarak bir “rekabet” ortamı yaratır..
Bu, ihaleye katılacak kişi sayısını çoğaltır..
Daha çok dosya alınacağı ve teminat yatırılacağı için belediyeye ekstra bir gelir sağlar..
İhale sırasında da satış rakamları çok fazla olur..
Bu böyle yapılmazsa;
- Bu şekilde ihaleye çıkmak, “iyi niyet” değildir..
- En basit ifadesiyle “görevi kötüye kullanmak”tır..
- Hatta, ihaleye ve ihalenin edimine fesat karıştırmaktır..
- Ve suçtur..”
…
“BELEDİYE SUÇ İŞLEDİ”
Muratpaşa Belediyesi bu uyarıları dikkate almadı..
Ve ihaleyi 31 Ekim ile 1 Kasım günlerinde yaptı..
Yaptı ama..
Yapılan bu ihale, “duyurusundan daha vahim sonuçlar doğuracak nitelikte” şeklinde yorumlara neden oldu..
Kim yaptı bu yorumları?
Bizzat CHP’nin içindeki bazı kişiler ve arsaların satışı için ihaleye girmesine izin verilmeyenler..
Diyorlar ki;
“Bizim sözlerimizi önemsemeyebilirsiniz..
Ama..
2886 sayılı İhale Yasası’na göre de belediye yönetimi açıkça suç işledi ve bunun sonucuna katlanacak artık..”
…
İHALEDEKİ YANLIŞLIKLAR
Tamam, ihalenin duyurusunda bir eksiklik-yanlışlık var..
“İhaleden çok fazla kişi haberdar olmasın” diye Basın-İlan Kurumu aracılığıyla (sadece) yerel bir gazetede yayımlanması sağlandı..
“Peki, ihalede ne gibi yanlışlıklar var” diye sordum..
Bunu şöyle anlattılar:
“Satışa çıkarılan arsa sayısı 205 adet..
İhaleye giren kişi sayısı da 205 adet (1 eksik bir fazla olabilir)..
Üstelik, ihalenin yapıldığı mekan ve çevresinde birileri ihaleye girmek isteyenlere sürekli engel oldu, olay çıkardı..
Bu ne demek?
Açık arttırma yoluyla satışı yapılması gereken arsalar için yeterli rekabet sağlanmadığı için, belediye (dolayısıyla kamu) zarara uğratılmıştır demek..
Eğer usulüne uygun, rekabet koşulları sağlanmış bir ihale yapılmış olsaydı..
Belediye bu ihaleden 240 milyon lira civarında bir gelir elde edebilirdi..
Bu da belediyenin bütün borçlarını kapatacağı gibi, Muratpaşa’ya hizmet için epeyce bir miktar daha paraları olacaktı..
205 arsanın satışında, Belediye’nin en az 100 milyon lira civarında bir kaybı söz konusudur..
Böyle bir kamu ihalesinin geçerliliği olamaz, itirazlar yapılırsa da kesin iptal olur..”
…
HUKUKÇU BAŞKAN’IN KARARI
İhalenin yapılış şeklini ve gelişmeleri yorumlayanların bu görüşleri, benim önceki yazdığım o yazıyla neredeyse birebir örtüşüyor..
Bu durumda ne düşünürsünüz?
Hukukçu bir Belediye Başkanı, bu yazdıklarımızı düşünmemiş veya değerlendirmemiş olabilir mi?
Hiç sanmıyorum..
Eminim kılı kırk yararak ihaleye yol vermiştir..
Şunu merak ediyorum..
Bir kamu ihalesinde “kamu çıkarı”ndan çok “bireysel çıkarı” çağrıştıran böyle bir uygulamaya Ümit Uysal nasıl “peki” dedi?
Şimdi 205 arsa, ardından öncekilerle birlikte bu satışlar 600 arsaya tamamlanacak..
600 kişi, aileleri ve etki edecekleri kişilerle birlikte 3-4 bin civarında bir oy demektir..
Yani..
Uysal “oy hesabı” için mi bu arsaları “kamu zararı” pahasına şahıslara satıyor?
Eminim bu sorulara bir cevabı vardır..
…
“GARİBAN”A SATILMADI
Öte yandan..
Bizzat CHP’nin içindeki bazı kişiler ve arsaların satışı için ihaleye girmesine izin verilmeyenler şunu da diyor:
“Muratpaşa yöneticileri çıkıp, ‘yahu üzerinde yıllardır oturuyorlar, gariban vatandaşa yardımcı olabilmek de bir kamu görevidir, biz de bu görevi yerine getirdik’diyebilirler..
İhaleye girenlerin listesini açıklasınlar, arsa sahiplerinin hemen hiçbirinin ‘gariban’ olmadığını hepiniz görebilirsiniz..
Bu nedenle..
Muratpaşa Belediyesi;
205 arsa için yapacakları halenin duyurusunda da, yaptıkları ihalede de 2886 sayılı yasaya ve kamu vicdanına uygun bir uygulama yapmamışlardır..
Burada görevi kötüye kullanmak, ihaleye fesat karıştırmak gibi, ‘ihalenin iptaline neden olacak’ suç unsurları vardır..
Bu nedenle bu ihalenin iptali gerekir, edilecektir..”
…
İşte bir “kamu ihalesi” ile ilgili iddialar ve ayrıntılar..
Yorumunu “kamuoyuna” bırakıyorum..
