Hatırlayın..

19 Nisan 2016 tarihinde, “Portakalın kilosunu 10 liraya satma imkanı var..” başlıklı bir yazı yazmıştım..

Bu yazımda, Finike’de yaşayan bir Ziraat Yüksek Mühendisinin, “ürettiklerimizi satamıyoruz, satsak bile çok ucuza gidiyor, bu nedenle de hep zarardayız” diyen portakal üreticilerine dönük bazı “çözümler”  sunduğunu yazmıştım..

Ziraat konusunda “uzman” olan bu arkadaşım, “bugün 1 liraya bile alıcı bulamayan portakalın kilosunu 10 liraya satma imkanımız var” diyerek getirdiği önerileri dile getirmiştim..

ARAYAN-SORAN OLMADI

Bugüne kadar bekledim..

Kaç gün geçmiş aradan?

Yaklaşık 2 hafta..

Antalya Ticaret Borsası (ATB) Başkanı Ali Çandır’dan..

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Davut Çetin’den..

Antalya Ziraat Odası Başkanı Nazif Alp’ten..

Üreticilerden..

Ve “1 liralık portakal nasıl olur da 10 liraya satılır” diye merak edip, “para kazanmak” isteyen işadamlarından..

Bir tanesi arayıp da, “yahu kimdir bu adam, bu portakal 10 liraya nasıl satılır” diye soran olmadı..

CEVABINI BİLİYORLAR

Buradan özellikle ATB ve ATSO başkanlarına bir çift lafım var..

Çandır da, Çetin de, “portakal niye 1 liraya bile satılmıyor”un cevabını çok iyi biliyor..

Ülkemizin en kaliteli portakal üretim merkezi olan Finike’de, üreticilerin beş (5) kişinin insafına kaldığını, portakal fiyatlarını bu kişilerin belirlediğini, bu 5 kişinin kimler olduğunu da biliyor..

“Üretici zarar ediyor, devlet destek versin” derken, olaya müdahale edilebileceğini, üreticiden alınan portakalın şu andaki fiyatının en az ikiye katlanabileceğini de biliyor..

Ama..

Susuyorlar, bunu hiç dile getirmiyorlar..

İşte, o yazımdan sonra “bu portakal nasıl olur da 10 lira eder” diye arayıp sormamalarının bir nedeni de bu..

BAŞKA YERDE OLMUYOR

Burada, Finike’de yetişen portakalla ilgili kısa bir bilgi vermek istiyorum..

“Portakal tüketicisi” olarak, eminim ilginizi çekecektir..

Finike Washington Navel çeşidi portakalı diğer yörelerde yetişen portakaldan ayıran özellikler var..

Şöyle:

- Akdağı ile Gülmez  Dağı arasında iklim çok farklı..

- Toprak, Akçay ve Alakır Deresi ile yıllardır alüvyonla karıştığı için hava, su ve toprak yapısı da çok farklı

- Bu yörede yetişen portakalın fidanını alıp bir başka yörede yetiştirdiğinizde “aynı aromayı” bulamıyorsunuz..

- Finike bölgesindeki portakal bileşim ögeleri, mineral ve vitaminler açısından da diğerlerine göre çok zengin..

“UZMAN”A KULAK VERİN

Bu tür üstün özelliklerine rağmen, Finike portakalı istenen ve beklenen değerine bir türlü ulaşmıyor..

Ziraat Yüksek Mühendisi “uzman” ziraatçimize göre, bunun iki nedeni var..

1- Finike’deki üreticileri kontrol altında tutan o 5 kişi..

2- “Portakallı üretimlere” ilgisiz kalınması..

Bu iki sorun çözüldüğünde..

Üretici de, tüketici de, aracı da, ülke de kazanacak..

Yapılacak tek şey biraz yatırım ve biraz sabır, o kadar..

Buradan, konunun muhatapları olan başta Ali Çandır ve Davut Çetin olmak üzere, ilgili herkese şunu bir kez daha hatırlatayım:

Gelin, “bugün 1 liraya bile alıcı bulamayan portakalın kilosunu 10 liraya satma imkanımız var” diyen bu “uzman” arkadaşımıza biraz kulak verin..

Ne kaybedersiniz?