Bugün sizlere, yazılarıma yapılan yorumlardan bir “diyalog” vereceğim..

Niye biliyor musunuz?

“Kafanızı ve peşinden gittiklerinizi” bir kez daha gözden geçirin diye..

Keyif sizin, isterseniz tabii..

BAKIN SIKINTI NEREDE

Cemal Altan çok akılcı paylaşımlar yapan, yorumlarında da objektif olmaya çalışan eski bir bürokrat ve siyasetçidir..

“Yazılarıma sürekli hakaret ve itibarsızlaştırma yorumları” yapanlara önce şunu söylemiş:

“Bir basın emekçisi olarak her gün köşe yazısı yazmak için konu bulabilmek, takdir edersiniz ki çok zordur..

Sayın Tongülüs, gazetesinde yazmış olduğu yazıları kendi görüş, anlayış, yorumlayış ve düşüncesi doğrultusunda paylaşıyor..

Bu yazıları beğeniriz beğenmeyiz, bu da bizim sorunumuz..

Beğenirsek ister içimize atarız istersek beğen moduna basarız, çok beğenirsek de bir iki kelam eder fikrimizi paylaşırız..

Peki beğenmiyorsak?

İşte sıkıntı burda.

Beğenmek mecburiyetinde değilsiniz..

Sayfayı takip etmezsiniz, beğen butonuna basmazsınız, yazılan yazıda bir yalan yanlış, iftira varsa ve doğrusunu biliyorsanız onu yazarsınız..

Sayfasında yazı yazan kişi de yazdığı yazıya verilen cevabı değerlendirir ve gereğini yapar..

Biz ne yapıyoruz?

Olumsuzluğu sorgulayıp olumlu hale getirmek yerine, kendimizce beğenmediğimiz karşı bir olumsuzluğu göstererek cevap veriyoruz..

Bundan da mutlu oluyoruz..

Antalya’da ‘benim hırsızım senin hırsızını döver’ politikasını devam ettirdiğimiz müddetçe, her seçtiğimizi ve koruduğumuzu zengin eder, arkasından konuşuruz.,

Bisikletle gelip Mersedes’le gidenleri de sadece izleriz..”

DEVREYE HANSU GİRİYOR

“Akılcı olmayan” CHP’lilerden biri, Celalettin Hansu buna şöyle cevap veriyor:

“Sayin Cemal Altan bey, Ali abinin yazılarının % 90 'ı CHP muhalefetliği üzerinedir.. Keşke herkes sizin gibi olsa, hep beraber kafa yorsak, çözüm üretsek.. Başka vatanımız mı var?”

Cemal Altan, Hansu’ya şunu söylüyor:

“Sayın Hansu, ben sizin gibi düşünmüyorum..

Akıl yürüten ve ikna eden bir muhalefet iktidarı getirir..

Bunun için de bir emek ve karşılığında program gerekir..

Dünya literatüründe akıllı insan tarifi şöyle yapılıyor:

Gören, takip eden, yorumlayan ve düşünen, sonucunda yazıp-çizip projelendiren ve uygularken tedbir alarak bitiren kişi..

Şimdi beraberce yorum paylaştığımız bu sayfalardaki yorumları (benim yazıma yapılan yorumları kastediyor) okuyoruz..

Allahaşkına, hiç böyle akılcı bir yazı veya yorum gördünüz mü?

Hiçbir siyasi, bir başkasını kötüleyerek yükselmez, proje ve yaptırımları ile yükselir veya düşer..”

Celalettin Hansu tekrar yazıyor:

Sayın Cemal Altan abi, yorumunuzda çok haklı olduğunuz bir yer var ki, umarım Ali abi bundan ders alır, kötüleme huyundan vazgeçer..

CHP yönetiminin de elbette programı var, projeleri var..

Adım adım değil, koşarak iktidara yürüyoruz abi..”

(Ötesini yazmıyorum, çünkü mesnetsiz, delilsiz suçlamalar var.. Yani Hansu hem savcı hem hakim olmuş, suçluyor, savunma yaptırmıyor, idam hükmü veriyor..)

HIRSIZIN PARTİSİ OLMAZ

Geçelim hemen Cemal Altan’ın bu savunmaya(!) verdiği cevaba:

“Sayın Hansu, siz başka bir yönden bakıyorsunuz..

Benim bu görüşlerinize şöyle bir yaklaşımım var;

‘Benim hırsızım hırsızlık yapabilir, beni beslemese de olur, ama onun hırsızı hırsızlık yapamaz..’

Bu konuda Antalya Muratpaşa Belediyesi’nde Başkan Yardımcısı olarak görev yaparken yaşadıklarımı bir Allah bir de o zamanki Başkan bilir..

Anlatacak çok şey var da, yerim dar..

Yani hırsızın arsızın yalancının düzenbazın ve ahlaksızın partisi yok..

Ne yazık ki bunları seçmeme hakkımız da yok..”

Evet, okuduğunuz bu “diyalog”dan ne anladıysanız size kalsın..

Yeter ki, birazcık “düşünün”..

Birazcık..