Ülkemiz ve özelliklede Antalya'mız o kadar çok değişik spor yöneticisi gördüki sayarak bitiremeyiz.
Yöneticilik yaptığı spor kulübüne cebinden para harcayanlar,siyasi kariyerini spor kulübüne risk edenler,yanılanlar,yanıltılanlar,dediğim dedik diyerek yöneticilik yaptığı spor kulübünü ve Antalya'yı zarara uğratanlar ve aklınıza gelebilecek artı ve eksiler.
Bazı yöneticiler yaptıkları yanlışlara etrafındaki menfaatçi,çıkarcı kişilerin alkış tutmalarının kendisine zarar verdiğinin farkına varıp o çıkarcı insanlardan uzaklaşabilmelerine karşın,bazı yöneticilerin bu dalkavukların sözleriyle hareket ederek hergeçen günün aleyhlerine geçtiğini görmek istememesiyle devam ediyor.
Bazı yöneticiler yıllarca aynı spor kulübünde çalışıp bilgisini,görgüsünü,teknik bilgilerini geliştirmedikleri halde kendi kendilerine onlar için uydurdukları bahaneleri onların çalışmalarına devam etmeleri için bir savunma mekanizması içinde o tur insanları korumaları altında çalışmalarına devam ettirebiliyor.
Bazı yöneticiler ise memur zihniyeti ile çalışan kulüp çalışanlarının her tür yanlışına, yanılgısına ve yanılgıya iten davranışlarına yıllarca devam edip rant elde etmelerine göz yumabiliyor.
Bazı yöneticiler ise aynı idari ve teknik kadro ile devam etmesinin cevabını,başkalarını getirirsem onlar burayı karıştırır,onlar kendileriyle kavga eden insanlar yada başka bahaneler bularak kendi yönetimleri devam ettiği sürece bu tür bahanelerle bildiğim bildik, çaldığım düdük deyimineuygun görevlerini yapabilmekteler.
Asıl trajikomik olan ise ipe sapa gelmez bahanelerle çalışmak istemedikleri insanlar için bu işi bilmez yada yapamaz vurgusunu işleyememesi.
Bazı yöneticilerin gerek yönetimdeki ve gerekse dışardaki akıl hocalarının etkisiyle ve ona yapılan alkış ve boşver senin yaptığın doğru gazıyla hergeçen gün yanlışa yanlış ekleyerek geçen yöneticiler gördük.
Kendi doğrularından başka doğru tanımayan bu tür kişiler Antalya'ya yada yönettiği spor kulübüne verdiği yanlışların daha çoğunu kişinin kendisini en mükemmel insan görmesi ve görev bitiminde ise menfaatçi guruptan kimsenin kalmadığını görmesi ve dışardan akıl aldığı birkaç kişinin ise biz sana demedikmi diyerek zeytinyağın suyun üstüne çıkması gibi yaşayıp görebiliyorlar.
Bu süreçte Antalya ve yöneticilik yapılan spor kulüpleri zarara uğramış veya dostlar alışverişte görsün hesabı yapılan sportif organizasyonlar ve bu hengamede kaybolup giden ve hatta spordan soğuyan çocuklar,gençler.
Tabi bu tip idareciler kendilerine hesap soran olmadığı için zamanlarını ve spor kulübünün imkanlarını hunharca harcayabildiler.
Spor kulüplerinde yöneticilik yapan kişilerin dolduruşa gelmeyecek karakterde olmaları,yalana,riyakârlığa,iftiraya,bahanelere, abartılara,yanlış yönlendirmelere ve kendi etrafındaki çıkarcı,her yapılana alkış tutarak sen bildiğin gibi devam et diyen insanlara inanmayacak karakterde olmaları hem yöneticilik yaptıkları spor kulüplerine hemde Türk sporuna katkı yapacaktır.
Gönlünüz spor ve dostluk dolsun.
