Madem 100. Yıl alanına stadyum yapılması “kaçınılmaz” hale geldi..
Madem Üniversite Stadı, 100. Yıl bitene kadar Antalyaspor’a açıldı..
Madem bu iki olaya bile “siyaset” bulaştı..
Gelin, bu konularla ilgili size “çok özel” bir Türk siyaset anlayışı örneği vereyim
En azından “yapıcı” ile “yıkıcı” arasındaki farkı da görmüş olursunuz..
…
Yıllarca önce..
Antalyaspor’un çok daha başarılı bir kulüp hüviyetine bürünebilmesi için, batı standartlarında bir stadyuma kavuşması gerektiği ifade edilir..
Üstelik bu stat, yılda 1000 küsür takımın kamp yaptığı Antalya’ya yakışır bir tesis olması gerekmektedir..
UEFA’dan, Ankara’dan gelen uzmanlar..
Antalya'nın her yerini dolaşırlar..
Ve..
30 bin kişilik stat için en uygun yer olarak 100. Yıl alanını gösterirler..
Büyükşehir de bunun üzerine harekete geçer..
Bir ihale yapar..
Ancak ihaleyi alan yatırımcı, bir süre sonra bu işi yapmaktan vazgeçer..
Çünkü..
Başta CHP’liler olmak üzere, CHP’nin arka bahçesi olan “Eşgüdüm Kurulu”na bağlı Odalar, bazı meclis üyeleri “istemezük” feryatları atmakta ve dava üzerine dava açmaktadır..
Yatırımcı, “bunlarla uğraşamam” der ve bırakır gider..
İkinci bir ihale açılır..
Bu ihalede yine bir yatırımcı grup işi üstlenir..
Ve kazı çalışmalarına başlar..
Bu arada yine dava açılır..
Dava..
Plan notundaki, 40 dönümlük ticari alan için “blok boyu ve derinliği aranmaz” yazısı için açılmıştır..
Bu not, yükleniciye “sınırsız inşaat yapma hakkı” tanımaktadır..
Antalya 2. İdare Mahkemesi, projedeki bu “plan notu”nu iptal eder..
Şimdi iş daha da karmaşık bir hal alır..
Yani..
100. Yıl’a yapılacak iş uzadıkça uzamaktadır..
…
“Bunları zaten biliyoruz, ne var bunda” diyeceksiniz..
Hatta, “şeriatın kestiği parmak acımaz.. Demek ki, hukuka aykırı bir işlem var ki, burası uzadıkça uzuyor” diye de ilave edeceksiniz..
Ama..
Maalesef konu sadece “hukuk”la ilgili değil..
İşin rengi farklı..
…
Efendim..
Bizdeki siyasetçiler, her işi “uzman”lardan daha iyi bilirler(!)..,
Ama asıl niyetlerini de hep gizlerler..
100. Yıl’a 30 bin kişilik stat için uzmanlar “burasından başka yeri düşünmeyin bile” diyor..
Bizim siyasetçiler de, “nayırrr, nolamaaazzz” diye feryat ediyor..
Bu, “oraya olmaaazz” feryatları niye biliyor musunuz?
Eğer bu proje gerçekleşir ise..
Büyükşehir (eski) Başkanı Menderes Türel ve Ak Parti siyasi prim kazanır..
Bütün engellemelerin altında yatan tek sebep bu işte..
Amaçları bunu engellemek..
Antalya iyi bir tesis kazanacakmış..
Yapılacak rezidans ile şehrin havası değişecekmiş..
Bu, siyasilerimizin umurunda bile değil..
Bu zihniyet..
Bu “kasaba kafalılık” bitmedikçe..
Antalya daha çoook yılan hikayeleri görür..
Göreceksiniz..
…
Neyse ki, son nokta konuldu..
100. Yıl alanında “o proje” uygulanacak..
Ve..
Antalya’nın konumuna yakışır bir stadı ve arenası olacak..
Üstelik..
5-6 yıl gecikmeli de olsa..
Kentçilik açısından önemli bir gösterge olan, “24 saat yaşayan-yaşanan bir alan” yaratılacak..
Sonra?
Yaşadıkça “iyi bir şey” yapıldığını bu kent anlayacak..