Bize hiç affetmek öğretilmedi. Hoş gör denildi, büyüklük yap denildi ama affetmek nedir, nasıl affedilir öğretilmedi.

Belki anlatılmak istenen oydu biz yanlış anladık.

İstemeden içimize attık, hazır değilken kabul etmek zorunda kaldık. Söylemek istediklerimiz boğazımıza dizildi yine de sustuk büyüklük yaptık.  Zaman zaman başkasına kızdık, kendimizi cezalandırdık. Sustuk ama bir türlü affetmeyi, içimize sindirmeyi öğrenemedik.

Hep söylüyorum ya her şeyi kontrol etme şansımız yok, haliyle zarar görmeleri de kontrol edemiyoruz. (Ancak bir seferlik ise!) Birinci seferden sonra kontrol edemeyiz fakat kendimizi koruyabiliriz. Peki bu birinci sefer hata yapan ama göz yumduğumuz kişiler ikinci ya da üçüncü hataları yapınca nasıl affedeceğiz?

Öncelikle şuradan başlayalım, affetmek denilince ne hissediyoruz, ne anlıyoruz? Affetmek tamam demek mi, olsun bir şey olmaz demek mi, hiç bir şey olmamış gibi devam etmek mi? Nedir sizdeki anlamı bu kelimenin?

Herkesin öğrendiği farklı tabi…

Aslında, affetmek kişiyi olduğu gibi kabullenip, onu değiştiremeyeceğimizi bilip, bu sebeple yaptıklarını bize kasten değil genel durumunun bu olmasından kaynaklandığı bilincine varmaktır. Sonrasında da onu olduğu gibi olduğu yerde bırakmaktır. Bu düşünceyi içimizde bu şekilde anlamlandırabilirsek işler daha atlatılabilir hale geliyor.  Tabi burada bitmiyor iş kendimizi de korumamız gerekiyor. Korumak da mesafe demek. Eğer dert anlattığınıza pişman olduysanız, anlatmamalısınız. Lafları size kırıcı geliyorsa uyarmalı, devam ederse sohbet etmemelisiniz. Eşyanızı emanet edip ihanet ile karılaştı iseniz, bırakmamalısınız. Korumak tam anlamıyla, zararın bilincinde olmak ve deneyimlerden sebeple ön görmek demektir. Çünkü her insanla her şeyi paylaşma dönemleri değil bu dönemler.

Bu dönemler insanların kendince gerçek ve zorluklar yaşadığı, hayat mücadelesi verdiği, öfkelendiği, sevilmediği, mutsuz olduğu dönemler. Haliyle her insanla yapabileceğiniz şey farklı. İmkanı olana teklif edebilirsiniz dışarda kahve içmeyi, dert çekmişe anlatabilirsin derdini, işten anlayana anlatabilirsin iş zorluğunu. Tüm bunlardan dolayı, kimseye kızma.

Herkesi olduğu gibi kabul et ve affet. Affetmek büyüklük değil, bir kinden, bir kırgınlıktan kurtulma biçimidir. Affet.