Ak Parti için elbet de Türkiye’nin 81 ilinde seçim önemli ancak Antalya bir başka önemli. Bu nedenle tahmin ediyorum Antalya’yı geri almak için yoğun ve ciddi bir çalışma yapılacaktır. Daha doğrusu 29 Mart 2009 yerel seçimlerinden kısa bir süre sonra başlayan çalışmalar, son dönemde artacaktır.
Ak Parti’nin seçimden zaferle çıkmasının engeli yoktur. Adaylar doğru ve ciddi yöntemlerle tercih ediliyor. Açıklandıktan sonra oluşması muhtemel tepki de en asgari düzeye inecektir. Bunu yazıyorum ancak hiç kimse adaylar açıklandıktan sonra Ak Parti içerisinde çok ciddi tepkiler de beklemesin. 11 yıldır gördüğümüz gibi olası bir sıkıntı kendi içlerinde muhakkak çözümlenecektir. Bu yazdıklarım da, Büyükşehir adaylığı dışındaki adaylıklar için geçerlidir. Bazı kesimlerin beklentisinin aksine, hiç kavga, hiç huzursuzluk çıkmayacak tek adaylık Büyükşehir için olacaktır. Birazdan izah edeceğim.
Gelelim aday isimlerine..
Kimse benden isim beklemesin. Ben bugüne kadar yaşanan akılsızlıkları ve adaylar açıklandıktan sonra neler yaşanacağını tamamen kendi kişisel görüşlerim olarak yazacağım.
Uzun bir süre bazı şark kurnazları Ak Parti’nin içerisinde karışıklık yaratmak için atmadık takla bırakmadı. Birçok ismi karşı karşıya bırakmak için her türlü naneyi yedi. Bu süreci aklıselim insanlar oturup sadece izledi. Ben birçok çarpıştırma gayretini ise iki yıldır tek kelimeyle “gülerek” izledim. Tek bir satır yazmaya gerek bile görmedim.
Ne yapmaya çalıştılar?
Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü ile Genel Başkan Yardımcısı Menderes Türel’i kendi akılsızlıklarıyla kavga ettirmeye çalıştılar. Başaramadılar.
İki Genel Başkan Yardımcısı Mevlüt Çavuşoğlu ile Menderes Türel arasında sorun çıkarmaya çalıştılar. Başaramadılar.
Bu sefer İl Başkanı ile Genel Başkan Yardımcıları arasında problem yaratmaya çalıştılar. Bunda da avuçlarını yaladılar.
Liste uzar gider.
Bu süreçte “akılsız” demekle aslında en hafif lafı söylediğim insanlar, kavga ettirmeye, daha doğrusu aralarında sorun varmış gibi göstermeye çalıştıkları insanların “bir ekip” olduğunu göremediler. Ya da amaçları uğruna görmek istemediler.
Bunlar özetle akılsızların yaptıkları.. Peki, bundan sonra ne olur?
Yazın bir kenara.. Tersi çıkarsa, bu yazıyı suratıma çarpın.
14 Aralık’ta Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan buraya geliyor. En geç bu tarihte başta Büyükşehir olmak üzere adayların ellerini havaya kaldırıp, Antalya’ya emanet edecek. O andan itibaren de herkes o “ekip”in neler yapacağını görecek. O eller zaten bir, bunu görmeyenler de görmeye başlayacak.
Havaya kaldırılan o eller çok titiz, çok yoğun, çok ciddi bir çalışma ve araştırmanın sonucu havaya kaldırılacak. Emin olun elleri havaya kaldırılmayanlar, elleri havaya kaldırılanlardan daha fazla çalışıp, kazanmak için sahaya inecek.
Büyükşehir için “Mevlut Çavuşoğlu” ismi açıklansa,“Menderes Türel”in ondan fazla çalışacağını görmek için “çokbilmiş” olmaya gerek yok. Görebilmek ve dürüst olmak yeterlidir. Tam tersi bir durumda, Çavuşoğlu’ndan Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı ve daha da önemlisi bir Antalya Milletvekili olarak tersini beklemek akılsızlık değil de nedir?
Bu iki isimden biri 14 Aralık’ta aday olarak açıklansa, diğeri de ay sonunda “Bakan” olsa, Antalya için süper olmaz mı?
Olur mu?
Sayın Erdoğan’ın Antalya’ya verdiği önem ve sevgisi ortada..
Neden olmasın?